Sabah saatlerinin ilk ışıklarıyla birlikte İstanbul’un bazı bölgelerinde belirgin bir sis etkili olmaya başladı. Bu durumda, Üsküdar, Ataşehir ve Ümraniye gibi ilçelerde havanın puslu bir hale geldiği gözlemlendi. Özellikle yüksek binaların olduğu alanlarda sis bulutlarının geniş bir şekilde yayıldığı görülüyor.
Üsküdar’da, Kısıklı Mahallesi çevresinde yoğunlaşan sis, kentin turist çekim merkezlerinden biri olan Çamlıca Tepesi’nde de belirgin bir biçimde hissedildi. Çamlıca Tepesi boyunca devam eden sis, Büyük Çamlıca Camisi ve çevresindeki alanları tamamen kapladı. Caminin etrafını saran bu sis nedeniyle, yalnızca minarelerin silueti görünür hale geldi. Bu durum, İstanbul’un sembollerinden biri olan caminin, mistik bir atmosfer içerisinde seyredilmesine olanak tanıdı.
Sisin etkili olduğu bir diğer bölge ise Ümraniye, Ataşehir ve Üsküdar’ın yüksek kesimleri oldu. Bu alanlarda atmosferin yoğun sisle kaplı olduğu, Anadolu Ajansı (AA) ekiplerinin dron ile gerçekleştirdiği görüntüleme çalışmalarıyla kaydedildi. Dron görüntüleri, şehrin üzerinde süzülen sis bulutlarının güzelliğini ve büyüleyiciliğini gözler önüne serdi. Görüntüler, İstanbul’un kent silueti ile sisin birleşiminden doğan etkileyici manzaraları ortaya koydu.
Özellikle sabah saatlerinde yoğun olarak hissedilen bu sis, İstanbul’un mistik yapısına farklı bir boyut kattı. Kentsel yaşamın içerisindeki bu doğal fenomen, hem yerel halkı hem de turistleri etkiledi. Çamlıca Tepesi gibi yüksek alanlar, sisin yoğun olduğu anlarda adeta bir bulut denizi gibi görünerek, doğa ile şehir hayatının kesiştiği noktada eşsiz manzaralar sundu.
Bu tür hava olayları, her ne kadar günlük yaşamı bir nebze zorlaştırsa da, aynı zamanda şehrin görsel açıdan zenginleşmesine ve yerel halkın, turistlerin dikkatini çekmesine neden oluyor. İstanbul gibi büyük ve tarihi bir kentin sis altında kalması, hem geçmişten gelen bir mirasın ruhunu hissetmemize hem de modern yaşamı farklı bir perspektiften gözlemleme fırsatı sunuyor.
Sonuç olarak, İstanbul’daki sis olayı, şehrin her yönünü etkileyen, adeta bir doğa harikası olarak karşımıza çıkıyor. Hem günlük yaşantıyı etkileyen hem de estetik bir görüntü sunan bu olay, İstanbul’un eşsiz güzelliklerinin yanı sıra doğanın gücünü de bir kez daha gözler önüne seriyor.
