Sibirya’nın derinliklerinde yer alan ve “Cehennemin Kapısı” olarak bilinen dev çukur, büyümeye devam ederek iklim değişikliğine dair endişeleri artırıyor. Kuzey Kutup Dairesi’nde bulunan bu çukur, donmuş toprak üzerinde kaybolmuş bir fenomen olarak, dünya üzerindeki iklim değişikliği sorunlarının bir sembolü haline gelmiş durumda.
33 Yılda 3 Kattan Fazla Büyüme
Uzaydan çekilen görüntüler sayesinde görülebilen “Cehenneme Açılan Kapı,” donmuş toprağın içinde hızla büyümekte. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu tarafından yayımlanan görüntüler, 1991 ve 2024 yılları arasında meydana gelen değişimi gözler önüne seriyor. Bu değişim, izleyenleri şaşırtan bir büyüklükte.
Yukarıdan görüntülendiğinde, dev çukur sanki bir canlı varlık gibi genişliyor. Geomorphology Dergisi’nde 15 Haziran 2024’te yayımlanan bir araştırma, bu devasa çukurun her yıl yaklaşık bir milyon metreküp genişleyeceğini ortaya koyuyor. Son yıllarda artan küresel ısınma, donmuş toprağın daha fazla tutunmasını zorlaştırıyor ve bu da çukurun büyümesine neden oluyor.
ScienceAlert’in Business Insider’dan aktardığı habere göre “Cehenneme Açılan Kapı,” aslında çözülen permafrost nedeniyle meydana gelen bir çukur. Isınan zemin, donmuş toprağın çökmesine yol açıyor. Fakat buradaki sorun sadece bu çukurla sınırlı değil; tüm gezegenin ekosistemini tehdit eden çok daha büyük tehlikeler de mevcut.
İki Gazın Açığa Çıkması: CO2 ve Metan
Ancak bu dev çukurun genişlemesiyle oluşan tehlikeler bununla Bitmiyor; bölgedeki toprak, asırlar boyunca sıkışmış kalmış bitki ve hayvan kalıntılarını da içeriyor. Çukur genişledikçe, bu donmuş kalıntılar çürümeye başlayacak ve küresel ısınmanın etkisiyle iki önemli sera gazı olan karbondioksit (CO2) ve metan açığa çıkacak. Donmuş toprağın erimesiyle salınan bu gaz miktarı arttıkça, küresel ısınma süreci hızlanıyor.
Haziran 2024’te yayımlanan araştırmada, “Cehennemin Kapısı”nın atmosfere yılda yaklaşık 5.000 ton karbondioksit salacağı tahmin ediliyor. Bu durum, gezegenin iklim dengesinin daha da bozulmasına neden olabilecek bir tehdit oluşturuyor. Eğer bu büyüme devam ederse, sürdürülebilir bir gelecek için mücadele eden insanlık için ciddi sonuçlar doğurabilir.
