Belce ÖRÜ
Türkiye’nin özellikle yabancı sermaye konusundaki ilgisi, son yıllarda giderek azalmaktadır. Bu durum, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından sağlanan verilerle bir kez daha net bir şekilde ortaya konmuştur. Yabancı yatırımcıların ülkeye olan güveninin zayıfladığı ve bu durumun Türkiye’nin ekonomik istikrarı üzerinde olumsuz etkiler yarattığı belirtilmektedir.
4.291 ŞİRKET KAPANDI
2024 yılı Ocak ayında, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli anonim şirket sayısı 94 olarak kaydedilirken, bu sayı 2025 Ocak ayında 73’e düşmüştür. Benzer bir düşüş, yabancı sermayeli limited şirketler için de söz konusu olmuştur. Geçtiğimiz yıl 650 olan bu şirket sayısı, 2025 yılı itibarıyla 464’e gerilemiştir. Bu veriler, toplam yabancı sermayeli şirket sayısının bir yılda 744’ten 537 seviyesine gerilediğini göstermektedir. Ayrıca Ocak 2025’te kurulan toplam şirket sayısı 12.940 olarak belirlenirken, kapanan şirket sayısı ise 4.291 olarak kaydedilmiştir.
Bir önceki ayla kıyaslandığında, kurulan şirket sayısında yüzde 12.8, kooperatif sayısında yüzde 11.2, gerçek kişi ticari işletmelerinde ise yüzde 12.5 oranında bir azalma gözlemlenmiştir. Yıllık bazda yapılan değerlendirmelerde, kapanan şirket sayısında da bir artış yaşanmıştır. Ocak 2025’te açılan şirketlerin sayısı 11.035, kooperatiflerin sayısı 167 ve gerçek kişi ticaret işletmelerinin sayısı 1.738 olarak kaydedilen önemli bir başka bilgiler arasındadır.
Sonuç olarak, 2025 yılı itibarıyla kapanan şirket sayısı, bir önceki aya göre azalış göstermekle birlikte yıllık bazda bir artış sergilemektedir. Kapanan şirket sayısı 1.955, kooperatif sayısı 82 ve gerçek kişi işletme sayısı ise 2.254 olarak belirlenmiştir. Bu rakamlar, Türkiye’nin iş yapma koşullarındaki zorlukları ve yatırımcıların ülkeye olan yatırım iştahındaki gerilemeyi açıkça göstermektedir.
Elde edilen veriler, Türkiye ekonomisinin yabancı sermaye üzerindeki bağımlılığının yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Ekonomide yaşanan bu tür dalgalanmalar, sadece yatırımcılar için değil, aynı zamanda çalışanlar ve genel halk için de ciddi sorunlar yaratmaktadır. Türk ekonomisinin, bu tür olumsuz etkilerden kurtulabilmesi için daha sağlam yapısal reformlara ihtiyacı vardır.
