Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Orhan Miroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına şiddetle karşı çıktı. Miroğlu, bu durumun, adını henüz koyamadıkları ‘sürecin’ yanı sıra oluşturulmak istenen ‘iç cepheyi’ olumsuz yönde etkileyeceğini ifade etti.
Miroğlu, ayrıca Kürd Öncüleri Derneği Başkanı Ali Çeven’in bir sokak röportajındaki sözleri sebebiyle tutuklanmasını da eleştirdi. Söz konusu paylaşımında, geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı’nın gruptaki konuşmasında gözyaşı döktüğünü belirten Miroğlu, meselenin çözüm istemeyenler tarafından kötüye kullanıldığını dile getirdi. Miroğlu, “Maalesef, çözüm istemeyenler çözüm ikilimine züccaciyeci dükkanına dalan bir fil gibi dalmayı başardılar,” diyerek durumu eleştirdi.
Miroğlu, tutuklanan Ahmet Özer’in gerekçesi olan delillerin doğru olduğunu kabul edersek, Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı yerlerde bu tarz etkinliklerin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. İstanbul’da verilen konserlerin örneklerini göstererek, bu tür etkinliklerin bir gereklilik olduğunu vurguladı. Miroğlu, tutuklamanın politik sonucunun çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet edeceğini ve birilerinin Kürtleri kontrol altında tutma çabası olduğunu açıkladı.
“ÇÖZÜMSÜZLÜĞE HİZMET EDİYOR”
Miroğlu, “Bütün bu gelişmelerden dolayı çözüm etkilenmez diyenler yanılıyorlar. Fena halde etkilenir,” dedi. Özellikle Türkiye’nin İç Cephesi’nin nitelikli politikalar üretmesini engelleyen durumların, yaşanan tutuklamalarla daha da arttığını savundu. Özer’in tutuklanmasının ülke genelinde siyasi bir tartışma yarattığını, bunun da çözüm sürecini olumsuz yönde etkileyeceğini belirtti.
Miroğlu, “Geçmiş süreçlerin siyasi hafızasında, ‘Türk olmadığını’ beyan eden bir Kürt gencinin kelepçeli fotoğrafı ve Türkiye’ye vurulan siyasi bir darbe olarak algılanan yüzleşmeler yer alacak,” dedi. Bu karamsar görünümün altında, çözüm için mücadele etme zorunluluğunun altını çizen Miroğlu, her durumda bir “çözüm iklimi” yaratmak için gayret göstermekten başka çare bulunmadığını belirtti.
Bu kapsamda Miroğlu, Ahmet Özer’in tutuklanmasının zamanlamasının oldukça manidar olduğunu ve bu tür gelişmelerin siyasi etik açısından sorgulanması gerektiğini vurguladı. Tüm bu açıklamalarıyla Orhan Miroğlu, parti içindeki çözüm yanlısı sesi güçlendirmeye çalışıyor. Miroğlu’nun sözleri, Türkiye’deki Kürt meselesine dair yaşanan tartışmaların ve politikaların detaylı bir şekilde ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor.
Sonuç olarak Miroğlu, çözüm arayışlarının devam etmesi gerektiği mesajını verirken, tutuklamaların bu süreçte ciddi hasar yaratabileceğini de belirtmiş oldu. Miroğlu’nun bu duruma yönelik eleştirileri, pek çok siyasi gözlemci tarafından, toplumsal dinamikler açısından önemli bir görüş açısı olarak değerlendiriliyor.
