Son yıllarda dünya genelinde uygulanan para politikaları, birçok sektördeki şirketleri olumsuz etkileyerek iflaslara ve küçülmelere yol açmaktadır. Özellikle otomotiv endüstrisi, değişen ekonomik koşullar karşısında büyük zorluklar yaşamaktadır. Bu bağlamda, otomotiv devlerinden Volkswagen, tarihinde ilk kez Almanya’daki bazı fabrikalarını kapatma kararı alarak bir küçülme paketi onaylamıştır. Aynı zamanda, ABD merkezli elektrikli otomobil üreticisi Fisker, finansal sıkıntılar nedeniyle iflas etmiştir.
Fisker, otomotiv sektörünün öncülerinden biri olarak kabul edilmesine rağmen, günümüz piyasalarında Tesla gibi devlerin gölgesinde kalmıştır. Şirketin, tarihi boyunca ürettiği ve henüz satılmamış 3 binden fazla aracı icra yoluyla satışa çıkardığı duyurulmuştur. Bu durum, sektördeki belirsizlikleri artırırken, Fisker’ın iflası otomotiv dünyasında önemli bir çalkantıya neden olmuştur.
520 BİN LİRADAN LÜKS OTOMOBİL SATTILAR
Fisker Automotive tarafından üretilen Ocean modeli SUV otomobillerinin satışı, geçtiğimiz aylarda mahkemeden alınan onay ile başlamıştır. İhale süreci çerçevesinde, bu araçlar katalog fiyatı olan 15 bin dolardan (yaklaşık 520 bin TL) satışa sunulmuştur. Yerli ve yabancı alıcıların yoğun ilgi gösterdiği bu modeller, kısa sürede tükenmektedir. Ancak, bu otomobillerin neden bu kadar uygun fiyatlarla satışa sunulduğu merak konusu olmuştur.
Uzmanlar, Fisker’ın iflas sürecinin, şirketin servis ağını olumsuz etkilediğini belirtmektedir. Bu durum, otomobilleri satın alacak kullanıcıların, kullanıma sunulan desteklerin kapsam dışı olduğu anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, aracın alımında yaşanabilecek herhangi bir olumsuzlukta, kullanıcıların dışarıdan teknik destek alması gerekecektir. Bu durum, potansiyel alıcılar için büyük bir risk teşkil etmektedir ve otomobillerin cazibesini azaltan bir faktör olarak değerlendirilmektedir.
Özellikle elektrikli otomobil pazarında yaşanan bu tür gelişmeler, sektördeki dalgalanmaları net bir şekilde göstermektedir. Para politikalarının etkisi, Fisker gibi öncü firmaların iflasları ile otomotiv sektöründeki belirsizliği artırırken, sektördeki diğer oyuncular için de tehlike sinyalleri çalmaktadır. Özellikle, ekonomik açıdan kırılgan olan şirketlerin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmaktadır.
