İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde bulunan Gazze kentine yönelik ateşkes anlaşmasını ihlal ederek bir saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırı sonucunda 5 Filistinli hayatını kaybetti. Filistinli ilkyardım ekiplerinden alınan bilgiler, Anadolu Ajansı tarafından da doğrulandı ve saldırının, Gazze kentinin doğusunda, Filistinlilerin toplandığı bir bölgeyi hedef alarak yapıldığını belirtti. Saldırıda hayatını kaybedenlerin yanı sıra, birçok kişi de yaralandı.
İsrail ordusunun Gazze’deki saldırıları sadece bu olayla sınırlı kalmadı. Aynı gün içinde, Refah kentinde gerçekleştirilen başka bir İHA saldırısında ise 1 Filistinli kadın yaşamını yitirdi. Bu olaylar, bölgedeki gerginliğin ve sivil kayıpların devam ettiğini gösteriyor.
ATEŞKES SÜREKLİ İHLAL EDİLİYOR
Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü Türkiye Saati ile 12.15’te yürürlüğe girmişti. Ancak bu ateşkesin, anlaşmaya rağmen İsrail ordusu tarafından sık sık ihlal edildiği gözlemleniyor. Bununla birlikte, ateşkes anlaşması kapsamında, 27 Ocak’ta Netzarim Koridoru’ndaki geçişler açılmış; bu koridor, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin güneyden kuzeye geçişine olanak tanımıştır. Ancak, 9 Şubat’ta İsrail ordusunun bu koridordan çekilmesinin ardından durum yeniden riskli bir hale gelmiştir.
Ayrıca, Gazze Şeridi ile Mısır arasında yer alan Refah Sınır Kapısı, İsrail ordusunun 8 ay süren işgalinin ardından 1 Şubat’ta hastalar ve yaralılar için açılmıştır. Anlaşmanın ilk aşamasında, İsrail hapishanelerinde bulunan 1700’ün üzerinde Filistinli esir serbest bırakılırken, Gazze’deki 25’i hayatta, 8’i ölü olmak üzere toplamda 33 İsrailli esir teslim edilmiştir. Bunun yanı sıra, Gazze’den 5 Taylandlı esir de serbest bırakılarak anlaşmanın ilk aşaması tamamlanmıştır.
Olayların gelişimi ve yaşanan insani dram, bölgedeki barış ortamının ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Saldırılar, yalnızca kayıplarla değil, aynı zamanda sivil halkın günlük yaşamında yarattığı psikolojik etki ile de dikkat çekmektedir. Her iki taraf açısından da uluslararası toplumun nasıl bir tutum sergileyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor. Böyle bir ortamda, çözüm yollarının bulunması ve çatışmaların durdurulması adına atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır.
