Suriye devlet haber ajansı SANA, 2023 yılının Perşembe günü, İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’ın banliyölerinde gerçekleştirdiği hava saldırısında iki konutun hedef alındığını bildirdi. Bu saldırı sonucunda çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği belirtilmiştir. Saldırının nedenleri ve hedeflerin seçiminde ne tür stratejik hesapların olduğu henüz netlik kazanmadı.
Ateş altına alınan binalardan biri Şam’ın Mezzeh banliyösünde, diğeri ise başkentin batısında yer alan Qudsaya mahallesindeydi. Söz konusu saldırılar sonucunda hedef alınan binaların büyük bir kısmı maddi olarak tahrip olmuş durumda. Bu tahribatlar, özellikle bölgedeki altyapıyı ve civardaki diğer yapıları da etkileyerek ciddi bir zarar vermiştir.
Haberlerde, vurulan mahallelerin, Suriye hükümeti için kritik öneme sahip olan Başkanlık Sarayı gibi birçok önemli binaya yakın bir konumda olduğu ifade edilmiştir. Bu durum, saldırının stratejik anlamını artırmakta ve Suriye hükümeti üzerinde baskı oluşturma amaçlı bir eylem olabileceğini düşündürmektedir.
İsrail ordu radyosu, bu saldırının amacının Şam’da bulunan İslami Cihad örgütüne ait bir karargahı vurmak olduğunu ve sivillere yönelik bir hedef almanın söz konusu olmadığını bildirdi. Bu, İslami Cihad ile ilgili bir düşmanlığın ve bu örgüte yönelik farklı askeri hamlelerin devam ettiğini göstermektedir. Ancak, resmi rakamlara göre saldırı sonucunda dört kişinin hayatını kaybettiği ve bu kişilerin İslami Cihad’a bağlı olarak tanımlandığı iddia edildi.
Bu tür olaylar, Suriye’deki iç savaş ve bölgedeki gerilimlerin artmasına neden olabilmekte ve uluslararası toplumda kaygılara yol açmaktadır. Ayrıca, bu saldırının uluslararası ilişkiler üzerindeki yansımaları da merak konusu olup, bölgedeki devletlerin politikalarının nasıl şekilleneceği belirsizliğini korumaktadır. Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü hakkında bir tehdit oluşturan bu tür eylemler, içeride ve dışarıda tepkilere yol açmaktadır.
Sonuç olarak, 2023 yılının Perşembe günü yapılan bu saldırı, Suriye’deki çatışmaların ve uluslararası gerilimlerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. İlgili güçlerin, bu tür askeri eylemlerle ne tür politikalar güttüklerini ve nasıl bir strateji izlediklerini anlamak, hem bölge halkı hem de siyasi analistler için büyük önem taşımaktadır.
