Dünya

İsrail, Hamas liderinin suikastını üstlendi!

İsrail’in iç istihbarat servisi olan Şin-Bet (Şabak), son dönemlerde ortaya çıkan önemli bir olayla gündeme geldi. Hamas’ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’ye yönelik gerçekleştirilen suikastı resmi olarak üstlendiği bildirildi. Bu durum, İsrail’in uluslararası politikalarındaki sert tutumunu ve bölgedeki gerilimleri bir kez daha gözler önüne sermektedir. İsrail devlet televizyonu KAN, bu suikastın ardındaki gizli operasyonların bir parçası olarak, Hamas’ın yüksek düzeydeki yetkililerinden birinin hedef alındığını da vurguladı.

DAHİYE’DE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ

Hamas’ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, 2 Ocak tarihinde Beyrut’ta, İsrail’in insansız hava araçlarıyla düzenlediği bir saldırıda hayatını kaybetti. Bu olayın gerçekleştiği yer ise, Hizbullah’ın merkezi olarak kabul edilen Dahiye bölgesiydi. Salih el-Aruri ve beraberindeki toplamda altı kişinin yaşamını yitirdiği bu saldırı, bölgedeki gerilimi artıran başka bir faktör oldu. Dahiye, siyasi ve askeri açıdan önemli bir yer olarak kabul ediliyor ve bu tür bir operasyonun bu gibi stratejik bölgelerde gerçekleşmiş olması dikkat çekici bir durum.

HENİYYE SUİKASTINI DA ÜSTLENMİŞTİ

İsrail, başka bir önemli olayı da üstlenmişti. Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’ye yönelik bir suikast girişimi, 23 Aralık 2023 tarihinde Tahran’da gerçekleşmişti. İsrail’in Savunma Bakanı Yisrael Katz, bu saldırının İsrail’e ait olduğunu duyurdu. Haniye’nin uluslararası bağlamda önemli bir figür olması, bu durumun gündemde kalmasına katkıda bulunuyor. İran’daki konutuna yapılan bu saldırıyla birlikte, İsrail’le Hamas arasındaki gerilim bir kat daha artmış durumda ve bu durum bölgede yaşanan çatışmaların daha da derinleşmesine sebep olabilir.

Sonuç olarak, İsrail’in operasyonları ve üstlendiği suikastlar, bölgedeki güç dengelerini etkileyen önemli gelişmelerdir. Hem Salih el-Aruri hem de İsmail Haniye’ye yönelik yapılan bu saldırılar, Hamas’ın liderliğini hedef almanın yanı sıra, İsrail’in aynı zamanda bir strateji geliştirme ve korku unsuru yaratma noktasında da ciddi bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bilhassa, bu tür operasyonlar uluslararası ilişkilerde daha fazla tartışma ve gerilim yaratma potansiyeline sahip görünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu