İsrail Devlet Televizyonu KAN’ın aktardığı bilgilere göre, Tel Aviv, saldırıları tamamen sona erdirmeyi reddetti ve bu durum, sunduğu teklifin uygulanabilirliği hakkında bazı endişeleri gündeme getirdi. Bu bağlamda, Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen görüşmelere Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un katıldığı bilgisi de yer aldı. İsrail müzakere heyeti, Doha’daki görüşmeleri sürdürürken, ateşkesi Witkoff’un önerilerine uygun olarak 60 gün uzatmayı kabul etti.
İsrail’in arabuluculara sunduğu teklif, “60 günlük ateşkesin devreye girdiği ilk günde Gazze Şeridi’ndeki 10 İsrailli esirin serbest bırakılmasını, son günde ise geri kalan esirlerin serbest kalmasını” içermekteydi. Ancak İsrail’in saldırıları tamamen durdurmayı reddetmesi, bu anlaşmanın uygulanabilirliğine ilişkin ciddi şüpheler doğurdu. Böylece, ateşkes sürecinin geleceği hakkında belirsizlikler devam ediyor.
YENİ MÜZAKERE TURU
Gazze’de 19 Ocak tarihinde yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşamasının 42 günlük süresi, 2 Mart 2024 tarihinde sona erdi. Bu süreçte, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, birinci aşamanın tamamlanmasına rağmen, ikinci aşama müzakerelerinin başlamadığını belirtmesi dikkati çekti. İkinci tur müzakereleri, başlangıçta 3 Şubat’ta başlaması planlanıyordu, ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu tarih ertelendi.
2 Mart’ta İsrail, Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurdu ve sadece bir gün sonra elektrik tedarikini de derhal kesme kararı aldı. Bu durum, bölgedeki insani durumu daha da ciddi bir hale getirdi. İsrail müzakere heyetinin, “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’a ulaştığı da bildirildi. Tüm bu gelişmeler, taraflar arasındaki görüşmelerin ne denli karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Öte yandan, Hamas temsilcileri, Gazze Şeridi’ndeki ateşkes anlaşmasının yeni bir müzakere turunun başladığını duyurdu. Bu, bölgedeki gerilim ve belirsizlik ortamında önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ancak, devam eden saldırılar ve insani yardımların engellenmesi, müzakerelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini zorlaştıran etkenler arasında yer almakta.
