Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2024 yılında İzmir’de düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İzmir İl Danışma Meclisi’nde dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalarında özellikle borçları olan belediyelere yönelik sert bir uyarıda bulundu. Işıkhan, belediyelerin borçlarını ödemeleri gerektiğini vurgularken, ödemeleri yapılmayan belediyelere haciz işlemlerinin başlatılacağını belirtti. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyeleri hedef alan Işıkhan, bu belediyelerin borç ödemede en zayıf olanlar arasında bulunduğunu ifade etti.
Işıkhan, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan borcunun 8,5 milyar lira seviyesine ulaştığını ve Melih Gökçek’in belediyeyi devraldığı dönemdeki borcun sadece 209 milyon lirayı bulduğunu dile getirdi. Bu ifadeler, CHP’li belediyelerin mali yönetimindeki zayıflığı eleştiren bir yaklaşım olarak öne çıktı. Ayrıca, Işıkhan, belediyelerin toplamda 96 milyar liralık SGK borcunun seçimlerin ardından sadece iki ay içinde 120 milyara yükseldiğini belirtti. Bu artışı eleştirerek, borçların yasal yollarla tahsil edileceği uyarısında bulundu.
Işıkhan’ın açıklamaları arasında en fazla dikkat çeken detay ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin durumu oldu. İzmir’in CHP tarafından yönetilmesi nedeniyle sıkça gündeme gelen bu belediyenin durumuna ilişkin Işıkhan, borcun son beş yılda 885 kat arttığını aktardı. Buna rağmen, CHP yönetiminin AK Parti’den devraldığı borçlar için kendilerini savunma çabalarını sorguladı. “Bu 885 kat artan borcu, AK Parti’den mi devraldılar?” şeklindeki ifadesiyle İzmir’in CHP yönetimine karşı eleştirilerini net bir şekilde dile getirdi.
Böylece Işıkhan, yerel yönetimlerin mali sorumlulukları konusunda hükümetin tutumunu ortaya koyarak, CHP’nin yönetim biçimini sorguladı. Hükümet yetkililerinin böyle açıklamalar yapması, yerel yönetimlerin mali durumları ile bağdaştırıldığı için önemli bir siyasi mesaj taşıdı. Işıkhan’ın bu açıklamaları, hem belediyelerin mali yönetimindeki eksikliklere ışık tutarken, hem de AKP’nin yerel yönetimlerle ilgili politikalarını güçlendiren bir strateji olarak yorumlandı.
Sonuç olarak, Vedat Işıkhan’ın İzmir’deki bu açıklamaları, Türkiye’de yerel yönetimlerin karşılaştığı mali sorunlar ve siyasi çekişmelerin yeni bir boyutunu ortaya koyuyor. Özellikle CHP’li belediyelere yaptığı doğrudan atıflar ve bu bağlamdaki eleştirileri, önümüzdeki dönem için yerel yönetimlerdeki iktidar dengesini belirleyebilir. Bu tür gelişmeler, siyasi tartışmaları daha da derinleştirecek gibi görünüyor.
