İSİAS Davasında Adalet Arayışı Sürüyor

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Adıyaman’daki adliyenin zemin katındaki çok amaçlı konferans salonunda önemli bir duruşma gerçekleştirdi. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, yaşamını yitiren sporcuların aileleri ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ahmet Bozkurt ile bir sanık avukatının uzman bilirkişinin dinlenilmesi yönündeki talebini reddetti. Cumhuriyet savcısı, önceki duruşmada verdiği tüm sanıkların cezalandırılması yönündeki mütalaasını tekrar etti ve tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamını talep etti.
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya, esasa ilişkin beyanda bulunarak, çocuklarını kum yığınının altından aldıklarını vurguladı. Karakaya, “Suçta bilinçli taksir denilmemesi gerekiyor. Size yalvarıyorum, 72 cana mezar olan, usulsüzlükle yapılan bu binayı yapanlara gerçek cezayı verin. Çocuklarımızın hayatı bu kadar ucuz olamaz. Çocuklarımıza söz verdik, sözümüzü tutmamıza yardımcı olun” ifadelerini kullandı. Diğer müştekiler de adalet istediklerini dile getirerek sanıkların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini savundu.
Avukatın Salondan Çıkarılması
Mahkeme heyeti, müşteki M.T’ye, salonda bulunan Deniz Can Akpek’in kendisinin avukatı olup olmadığını sordu. M.T, Akpek ile herhangi bir görüşme yapmadığını ve avukatı olmadığını belirtti. Mahkeme başkanı, Akpek’in önceki duruşmada M.T’nin avukatıymış gibi savunma yaptığını, bu sebeple hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini açıkladı. Akpek’in salondan çıkarılmasının ardından duruşmaya devam edildi.
Ses Kaydı Dinletildi
Bir müşteki avukatı, enkazdan sağ çıkarılan ancak kan kaybı nedeniyle hastanede vefat eden bir gencin yardım istemesine ilişkin ses kaydını dinletti. Dinlenen diğer müşteki avukatları, sanıklara “olası kast” suçundan ve üst sınırdan ceza verilmesini talep etti.
‘Deprem Bu Kadar Şiddetli Olmasaydı Otelim Yıkılmazdı’
Tutuklu sanık Ahmet Bozkurt, Türkiye veya KKTC’de hiçbir projede müteahhit olarak yer almadığını, yalnızca otelin sahibi olduğunu belirtti. “Eğer deprem bu kadar şiddetli olmasaydı otelim yıkılmazdı” dedi. Bozkurt, suçlamaların ağır olduğunu belirterek, “Bunan projesini çizen ben değilim, arsa sahibiyim. Devletin hazırladığı evrak sahte olamaz” şeklinde savunma yaptı.
Mehmet Fatih Bozkurt da otelin yıkılmasında hiçbir hatasının olmadığını öne sürerek, “Ben yeşil pasaport sahibiyim. Kaçacak olsaydım ailemi yanıma alırdım. Hiçbir davadan kaçmadım” dedi. Erdem Yıldız ise mimar olduğunu, ancak inşaat mühendisi olarak tutuklu bulunduğunu, dosyadaki evrakların sahte olduğunu savunarak beraatini istedi.
T