İran’da Terörle Çatışmada 3 Asker Hayatını Kaybetti
Son günlerde İran’ın Sistan-Beluçistan eyaletinde meydana gelen olaylar, bölgedeki güvenlik sorunlarını bir kez daha gündeme taşıdı. İran resmi haber ajansı IRNA’nın yaptığı açıklamalara göre, Sistan-Beluçistan eyaletinde yer alan Rask ilçesinde, hükümetin güvenlik güçleri ile terör örgütü üyesi olduğu öne sürülen bir grup arasında çıkan çatışmada toplamda 4 terörist öldürüldü. Bu çatışma sonucu maalesef 3 askerin de hayatını kaybettiği kaydedildi.
Güvenlik güçlerinin operasyonu, “Güvenlik Şehitleri Operasyonları” adı altında gerçekleştirilirken, gözaltına alınan 6 kişinin de suçlamalarla ilgili sorgulanmak üzere tutuklandığı belirtildi. Sistan-Beluçistan eyaletinin, Pakistan sınırına yakın bir bölge olması, burada bir dizi farklı etnik grup ve silahlı örgütlerin varlığını sürdürmesine yol açıyor. Özellikle terör saldırıları ve çatışmalar, bölgenin istikrarını tehdit eden önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Öte yandan, 26 Ekim tarihinde Teftan bölgesinde gerçekleşen bir olayda, devriye görevini üstlenen İran sınır muhafızlarına kimliği belirlenemeyen bir grubun düzenlediği saldırıda 10 askerin hayatını kaybettiği, bu saldırının sorumluluğunu ise Ceyşu’l Adl adlı terör örgütünün üstlendiği bildirilmişti. Ceyşu’l Adl, kendisini “Sünni Beluç halkının haklarını savunan” bir grup olarak tanıtmaktadır.
Ceyşu’l Adl Kimdir?
Ceyşu’l Adl, İran hükümeti tarafından ‘terör örgütü’ olarak kabul edilmektedir. Bu grup, İran’ın güneydoğusunda, özellikle Sistan-Beluçistan eyaletinde zaman zaman silahlı eylemler düzenleyerek, kendilerinin Beluç halkının ve İran’daki ehli sünnet topluluklarının haklarını korumayı amaçladıklarını iddia etmektedir. Ceyşu’l Adl, eylemleriyle bölgedeki etnik gerginlikleri artırmakta ve güvenlik güçleri için sürekli bir tehdit unsuru oluşturmaktadır.
Geçtiğimiz süreçte, bu tür terör eylemleri ve askeri çatışmalar, Sistan-Beluçistan’ın tarihsel olarak maruz kaldığı ayrımcılık ve insan hakları ihlalleri ile birleştiğinde, sorunun karmaşıklığı da artmaktadır. Bölgedeki güvenlik güçlerinin bu terör unsurlarına karşı yaptığı operasyonlar, çoğu zaman yerel halk ile güvenlik güçleri arasında gerginliklere yol açabilmektedir. Bu durum, Sistan-Beluçistan’da sosyal barışın sağlanmasını zorlaştırmaktadır.
Sonuç olarak, Sistan-Beluçistan’daki terör eylemleri ve çatışmalar, hem ulusal hem de uluslararası çapta dikkat çekmeye devam ediyor. Hem güvenlik güçlerinin hem de terör örgütlerinin gerçekleştirdiği şiddet olayları, bölgedeki istikrarı tehdit ederken, yerel halkın da günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkiliyor. İran hükümetinin bu duruma nasıl bir çözüm getireceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.