Dünya

İsveç’te Etnik Ayrımcılık Skandalı: Üniversite Suçlu!

İsveç devlet radyosu SR’nin haberine göre, 5 Aralık 2022’de İsveç Ayrımcılık Ombudsmanı (DO) tarafından yapılan açıklamada, bir öğrencinin ayrımcılık başvurusunun sonucunun açıklandığı belirtildi. Araştırmalar sonucunda, öğrenciye etnik ayrımcılık yapıldığı tespit edilmiş ve Stockholm Üniversitesi ayrımcılıktan suçlu bulunmuştur.

Bu olaya karışan öğrenci, İstanbul İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Fatma Zehra S. dir. Fatma Zehra S., Erasmus+ programı kapsamında staj yapmak amacıyla 23 Kasım 2022’de Stockholm Üniversitesine başvuruda bulunmuştu. Bu süreçte, üniversitenin öğretim görevlilerinden Profesör Per Carlbring’in yürüttüğü bir araştırma projesine katılmak istediğini belirterek akademisyenle iletişime geçmişti.

Fatma Zehra S., profesöre gönderdiği e-postada projeye katılmak istediğini belirtmişti ancak aldığı yanıt, durumu değiştiren bir sebep içeriyordu. Profesör Carlbring, e-postasında “Sevgili Fatma, seni misafir etmek isterdim ancak Türkiye, İsveç’in NATO’ya girmesini engellediği için başvurunu reddetmek zorundayım. Üzgünüm” ifadelerini kullanmıştı. Bu yanıt, öğrenci için oldukça hayal kırıklığı yarattı.

Durumu araştıran Fatma Zehra S., başvurusunu şikayet ederek 5 Aralık 2022’de DO’ya iletti. Burada yapılan incelemeler, Stockholm Üniversitesinin ayrımcı bir tavır sergilediğini ortaya koydu. Öğrenciye, üniversitenin Psikoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Torun Lindholm Ojmyr tarafından bir özür mektubu gönderildi. Bu özür mektubunda, Profesör Carlbring’in davranışının “uygunsuz ve yanlış” olduğu kabul edilmiştir. Bu durum, üniversitenin ayrımcılık konusunda dikkatli bir yaklaşım sergilemesi adına önemli bir adım olmuştur.

Fatma Zehra S., yaşadığı bu olumsuz deneyime rağmen, başvurusunun aynı üniversitenin psikoloji bölümünde farklı bir akademisyen tarafından kabul edildiğini de belirtti. Bu durum, öğrencinin azmi ve kararlılığı sayesinde olumlu sonuçlandığını göstermektedir. Kendisi, ayrımcı bir tavırla karşılaşmasına rağmen eğitimine devam etme fırsatı bulmuştur.

Bu olay, eğitim kurumlarının kabul süreçlerinde çeşitlilik ve eşitlik politikalarının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Özellikle uluslararası eğitim programlarında, öğrencilerin etnik kökenlerine veya ulusal durumlarına bağlı olarak ayrımcılığa maruz kalmamalarının ne denli kritik olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, üniversitenin bu tür durumlarla ilgili alacağı önlemler ve süreçlerin net bir şekilde belirlenmesi, gelecekte benzer olayların yaşanmasını önlemek adına büyük bir gereklilik teşkil etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu