İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves, ülkenin düzenleyici kurumlarının yöneticileriyle yaptığı toplantıda, bürokratik süreçlerin basitleştirilmesi amacıyla hazırlanmış bir planı ele aldı. Reeves’in gündeminde, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’in işletmeler için yönetim maliyetlerini yüzde 25 oranında azaltma sözünün gerçekleştirilmesine yönelik önlemler bulunuyor. Bu kapsamda hazırlanan eylem planı, 60 farklı önlem içermektedir ve bu önlemler, İngiltere’de iş yapma yöntemlerini kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.
Yeni planın hedeflerinden biri, “yüzlerce sayfalık” kılavuzların ve yasal gerekliliklerin iş dünyasına gereksiz yükler getiren ve ağırlaştıran bürokratik süreçlerin kaldırılmasıdır. Bu değişikliklerle, özellikle büyük altyapı projeleri için planlama süreçlerinin hızlandırılması beklenmektedir. Hükümet, düzenleyici kurumların sayısını azaltmayı, temel yasal görevleri yeniden düzenlemeyi ve karmaşık düzenleyici sistemin sadeleştirilmesini sağlamak suretiyle tasarruf hedeflemektedir.
Reeves, düzenleyici kurumların yöneticileriyle gerçekleştirdiği görüşmede, hükümetin öncelikli görevinin ekonomiyi büyütmek olduğunu vurgulamıştır. Önceki on yıl içerisinde büyümeyi engelleyen faktörlerin başında düzenleyici ortamın geldiğini ifade eden Reeves, “Fazla sayıda çakışan düzenleme ve Bürokrasi var. İşlerin yapılma süreci oldukça yavaş.” diyerek bu sorunun ciddiyetine dikkat çekmiştir.
Açıkladığı eylem planı ile “işletmeleri düzenlemelerin prangalarından kurtarmak için önemli adımlar attıklarını” belirten Reeves, bürokrasinin azaltılmasına ve daha verimli bir sistemin oluşturulmasına yönelik çabalarının, yatırımları artıracağına, istihdam yaratacağına ve çalışanların gelirlerini yükselteceğine inandığını da söyledi.
Başbakan Keir Starmer ise bugün City AM dergisinde yayımlanan bir köşe yazısında, işletmelerin düzenleyici ortamının yükünü azaltacaklarını vurgulamış ve bu bağlamda, bürokrasiye uyum sağlama maliyetlerinin yüzde 25 oranında azaltılabileceği taahhüdünde bulunmuştur. Starmer, bu planların hayata geçirilmesiyle birlikte ülkede iş yapmanın daha kolay hale geleceğini ve dolayısıyla ekonomi üzerinde olumlu etkilerin meydana geleceğini ifade etmektedir.
Bu eylem planının uygulanmasıyla birlikte, İngiltere’nin iş yapma kolaylığı açısından daha rekabetçi bir ortam oluşturulması hedefleniyor. İleriye dönük olarak bu tür düzenlemelerin, iş dünyasında yatırım ve istihdam alanında pozitif gelişmelere yol açacağını söylemek mümkündür. Dolayısıyla, Rachel Reeves ve Keir Starmer’in ortaya koyduğu bu strateji, İngiltere’nin ekonomik büyüme hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayabilir.
