Türkiye’deki köklü özel bankalardan biri olan Şekerbank, Kazakistan Varlık Fonu (Samruk-Kazına) tarafından, banka hisselerinin yüzde 12,06’sına sahip bulunmaktadır. Bu durum, ne yazık ki, bankanın hisselerinin devri konusunda birkaç ay önce, haziran ayında Mustafa İlbak ve Murat İlbak’ın eşit ortak olduğu İlbak Holding A.Ş. ile yapmış olduğu müzakereleri gündeme getirmiştir. Ancak, gelişmeler beklenildiği gibi gitmedi.
KAMUOYUNA YAPILAN AÇIKLAMA
Akşam saatlerinde, Şekerbank, Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı bir açıklamayla, satış sürecinin tarafların ortak kararı sonucunda sona erdiğini duyurdu. Açıklamada, “Bankamızca yapılan 27.06.2024 tarihli açıklama çerçevesinde, Samruk-Kazyna Invest LLP’nin sahibi olduğu hissenin İlbak Holding A.Ş’ye devrine ilişkin tarafların bir süreç başlattığı duyurulmuştu. Ancak taraflar, belirtilen sürece devam etmeme yönünde karar alarak süreci sonlandırmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir.
HİSSELERDEKİ DÜŞÜŞ VE EKONOMİSTLERİN TEPKİLERİ
Bununla birlikte, açıklamanın yapıldığı akşam saatlerine rağmen, Şekerbank hisselerinde son iki gün içerisinde yaşanan ciddi düşüşler dikkat çekti. Hisse senetlerindeki düşüşlerin yüzde 15’i bulması, bazı ekonomistlerin bu satış iptali haberinin önceden sızdırılmış olabileceğini düşünmesine yol açtı. Özellikle ekonomist İris Cibre, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in, Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) bu satışların incelenmesi talimatını verdiğini belirtti.
İÇERİDEN BİLGİ TİCARETİ ve YASAL SONUÇLARI
Yürürlükte olan Menkul Kıymetler Borsası Yasası’na göre, halka açık işlem gören şirketlerin satış sürecinde içeriden bilgi sızdırılması durumunda ‘İçeriden Bilgi Ticareti’ (Insider Trading) yasaklı bir işlem olarak kabul edilmektedir. Bu tür durumlar, ilgili kişileri 5 milyon dolara kadar para cezasına ve 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırabilir. Ekonomistlerin bu durumu sorgulaması, piyasalarda güvenin sarsılmasına neden olabilir ve bu tip yasal süreçlerin işletilmesi, yatırımcıların güvenini sağlamak açısından hayati önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, Şekerbank’ta yaşanan bu gelişmeler hem yerel hem de uluslararası yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Piyasalardaki belirsizlikler ve sarsıntılar, özellikle de içeriden bilgi ticareti gibi yasaklı faaliyetlerin yapılması durumunda, ekonomideki stabiliteyi tehlikeye atabilir. Bu nedenle, Ekonomi Bakanlığı ve SPK, bu tür durumlara karşı daha dikkatli ve proaktif önlemler almalı, piyasa güvenini sarsan davranışlara karşı sert yasal tedbirler uygulamalıdır.
