İmamoğlu’nun Gözaltısı, TCMB Rezervlerini Eritti!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz pozisyonunda dikkat çekici bir azalma yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19, 20 ve 21 Mart tarihlerinde, TCMB’nin net döviz pozisyonu toplamda 26.6 milyar dolar düşüş gösterdi. Bu durum, piyasalarda büyük bir hareketlilik ve belirsizlik yarattı.
BİR YILDA BİRİKTİ, 3 GÜNDE BUHAR OLDU
TCMB, 24 Mart tarihinde yayımladığı bilançosunda, İmamoğlu’nun gözaltına alındığı tarihlere yönelik rezerv bilgilerini kamuoyuyla paylaştı. Bu verilere göre, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Borsa İstanbul’da alışılmışın dışında sert düşüşler görüldü. Bu düşüşler, döviz kurlarında hızlı bir yükselişle birlikte meydana geldi. TCMB’nin bu duruma karşı müdahale ettiğine dair bilgiler ortaya çıktı.
Gözaltı kararının alındığı günde, net rezervler 11.22 milyar dolar bir azalma gösterdi. Takip eden günlerde, 20 Mart’ta rezervler 2.97 milyar dolar daha azaldı ve 21 Mart’ta ise 12.39 milyar dolarlık bir düşüş kaydedildi. Sonuç olarak, TCMB’nin rezervlerindeki bu üç günlük erime toplamda 26.6 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Bu miktar, Merkez Bankası’nın son bir yılda biriktirdiği net döviz pozisyonunun yaklaşık yarısına karşılık geliyor.
Bu gelişmeler, piyasalarda şok etkisi yarattı. Ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olabileceği öngörülen döviz müdahalesi, piyasa aktörleri arasında endişe yaratmış durumda. Piyasalardaki belirsizlik, döviz piyasasında dalgalanmalara neden olurken, investorler arasında güven kaybı gözlemleniyor.
Uzmanlar, TCMB’nin döviz rezervlerinin bu şekilde erimesinin uzun vadede sürdürülebilir olmayacağına dikkat çekiyor. İlgili makamların, piyasa dengelerini korumak adına daha köklü ve hızlı adımlar atması gerektiği vurgulanıyor. Son üç günde yaşanan azalma, piyasalardaki belirsizliği artırarak, ekonomik istikrar üzerinde de olumsuz etkiler yaratma potansiyeline sahip.
Ayrıca, böyle bir müdahalenin altında yatan sebeplerin daha derinlemesine incelenmesi gerektiği ifade ediliyor. TCMB’nin gelecekte atacağı adımlar, piyasanın yeniden toparlanmasının anahtarı olacağından, yatırımcıların dikkatle izlemesi gereken bir durum olarak ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sürecinin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri dikkatlice değerlendirilmelidir. Çok kısa süre içinde yaşanan bu büyük döviz rezervi kaybı, sadece bir olayın sonucunda değil, aynı zamanda içinde bulunduğumuz ekonomik durumun bir yansıması olarak görülmelidir.