Beşiktaş, geçmişteki başarılarını geride bırakarak, 2024 yılında Hollandalı teknik direktör Giovanni van Bronckhorst ile yollarını ayırdı. Van Bronckhorst, Beşiktaş’taki görev süresi boyunca yalnızca 178 gün kalabildi. Bu kısa süre, kulüp içinde çözülmesi gereken birçok problemin hala devam ettiğini ve teknik ekip değişikliklerinin sürdüğünü gösteriyor.
Beşiktaş, özellikle Şenol Güneş’in 2019 yılında kulüpten ayrılmasının ardından teknik direktör istikrarını bir türlü yakalayamadı. Güneş, 2015-2019 yılları arasında kulübü yönettiği dönemde önemli başarılara imza attı. Bu süreçte, Süper Lig’de 2 kez şampiyonluk yaşamış ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nde grubunu namağlup olarak tamamlayarak son 16 turuna yükselmeyi başarmıştı. Güneş’in ardından gelen dönemde ise Beşiktaş, adeta bir teknik direktör sirkine dönüştü.
Güneş’in ardından 2019’dan itibaren kulübün başına toplamda 9 farklı teknik adam geçti. Bunlar sırasıyla Abdullah Avcı, Sergen Yalçın, Önder Karaveli, Valerien Ismael, Şenol Güneş’in tekrar dönmesi, Burak Yılmaz, Rıza Çalımbay, Fernando Santos ve son olarak da Van Bronckhorst oldu. Ancak bu değişimler, kulübün aradığı istikrarı bir türlü getiremedi. Sadece Sergen Yalçın yönetiminde 2020-2021 sezonunda Süper Lig’de şampiyonluk sevinci yaşanabildi.
Beşiktaş, teknik direktör değişiklikleriyle birlikte sürekli olarak yeni bir yapı arayışında olsa da, sonuçlar pek eğlenceli olmadı. Van Bronckhorst’un da dahil olduğu bu geçiş sürecinin ardından, taraftarların umudu daha önceki dönemlerde elde edilen başarıların tekrar yaşanmasıydı. Ancak, sürekli değişimlere maruz kalan kadro, istikrarsız performanslar sergilemeye devam etti. Bu da Beşiktaş’ın hedeflerinden sapmasına neden oldu.
Gelecek dönemde Beşiktaş yönetimi, özellikle teknik direktör konusunda daha kalıcı tercihler yapma yoluna gitmek zorunda kalacak. Bu açıdan, kulüp için en büyük gündem maddelerinden biri, yeni bir strateji belirlemek ve başarıya ulaşmak adına doğru bir teknik direktör seçimi yapmak. Beşiktaş camiası, tekrar eski günlerine dönmek ve hem ligde hem de uluslararası arenada daha rekabetçi bir takım oluşturmak adına bu değişikliklerin olumlu sonuç vermesini bekliyor.
