TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya platformunda ölümle tehdit eden bir kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu olay, Türkiye’nin siyasi atmosferinde gerilimin arttığı bir dönemin ortasında gerçekleşti.
İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Sayın Ekrem İmamoğlu’nu pervasızca ölümle tehdit noktasına kadar paylaşım yapmaktan çekinmeyen şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bir an önce yakalanarak adalet önünde hesap vermesini bekliyor ve diliyoruz. Sorumsuz paylaşım ve söylemlerle sayın İmamoğlu hedef haline getirilmemelidir” ifadelerini kullandı. Avukat Polat, İmamoğlu’na yönelik tehditlerin ciddiye alınması gerektiğinin altını çizdi.
Bu durum, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından da tepkiyle karşılandı. Çelik, sosyal medya hesabından tehdit mesajının ekran görüntüsünü paylaşarak, “İktidarın şirazesi tamamen kaydı. Artık sosyal medyadan rahatça ölüm tehditleri yapar haldeler. Ne Türkiye Cumhuriyeti bu ucuzluğu hak ediyor, ne de Ekrem İmamoğlu kimsesiz” açıklamasını yaptı. Ayrıca, adli birimlerin eleştirilere anında karşılık verdiğini belirtti ve bu tür tehditlerin cezasız kalmaması gerektiğini vurguladı.
Bu olay, toplumda infial oluşturan bir durum olarak değerlendirilirken, sosyal medyada söz konusu paylaşımların ciddi sonuçlar doğurabileceği tartışmaları da gündeme geldi. Tehdit oluşturan mesajların, sosyal medya üzerinden yayılarak daha geniş kitlelere ulaşması, birçok vatandaşın endişelerini artırdı. Türkiye genelinde, siyasetçilerin karşılaştığı tehditler ve bunlara karşı alınan tedbirlerin yetersizliği eleştiriliyor.
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi önemli bir siyasi makamda bulunan bir kişi için böyle tehditlerin göze alınması, hukukun üstünlüğü ilkesine de büyük bir darbe olarak görülmekte. Kamuoyunda, İmamoğlu gibi tartışmalı bir figürü hedef göstererek, siyasi ortamın daha da gerilmesine sebep olunmaması gerektiği görüşü hakim. Kolluk kuvvetlerinin bu tür durumlara karşı daha etkili bir şekilde müdahale etmesi gerektiği ifade ediliyor.
Bu olay sonrasında, Hukukçular ve insan hakları savunucuları, sosyal medya üzerinden yapılan tehditlerin engellenmesi için daha sıkı yasaların ve uygulamaların getirilmesi gerektiği görüşünü savunuyor. Bu tehditlerin sadece bireyleri değil, aynı zamanda demokratik değerleri de hedef aldığını belirten uzmanlar, toplumda bu tür tehditlerin yarattığı korku ikliminin aşılması gerektiğini vurguluyor.
Özetle, Ekrem İmamoğlu’na yönelik yapılan ölüm tehdidi, sadece kendisini değil, Türkiye’deki demokrasi ve ifade özgürlüğü mücadelesini de sorgulatmaktadır. Bu tür tehditler karşısında, hem hukukun hem de kamu vicdanının gereğinin yapılması beklenmektedir.