Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kayyım konusunu gündeme almak amacıyla parti genel başkanlarını ziyaret etmeye devam ediyor. Bu bağlamda, İmamoğlu’nun son ziyareti CHP Genel Başkanı Özgür Özel oldu. Önceki gün de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile bir araya gelmişti. Bu ziyaretlerin temel amacı, belediyelerin kayyım tayinlerine karşı bir birlik oluşturmak ve bu durumun karşısında durmaktır.
Görüşmelerin ardından, İmamoğlu basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Öncelikle Mansur Yavaş ile yaptıkları görüşmenin önemine vurgu yapan İmamoğlu, iki belediye başkanının anlayış birliği içerisinde hareket ettiğini belirtti. “Milletin kaynağını sadece milletimize harcamaya kararlı iki başkansınız” ifadesiyle, yönettikleri şehirlerde kaynakların israf edilmesine karşı olduklarını vurguladı. Ayrıca geçmişten günümüze kadar süregelen israf dönemini sona erdirdiklerinin altını çizdi.
İmamoğlu, açıklamalarında “Fitne ateşiyle görüşenlere sözümüz yok” diyerek, kendi ekipleri arasında bir çatışma ya da koltuk kapma mücadelesinin bulunmadığını ifade etti. Bu noktada, toplumda yanlış algıların önüne geçmek için “Aramızda koltuk makam kavgası yok. Bize yapılan saldırıları millet iradesini engelleme girişimi olarak görüyoruz” dedi. Buradan hareketle, kendileri için en önemli hedefin milletin yararına yönelik hizmet olduğunu vurgulamaya çalıştı.
İmamoğlu’nun bu açıklamaları, hem yerel hem de ulusal gündemde önemli yankı uyandırdı. Özellikle siyasi arena içerisinde kayyım uygulamalarına karşı duruş sergilemeleri, halkın siyasi bilinçlenmesi adına da önem taşıyor. Aynı zamanda, bu tür toplantıların ve basın açıklamalarının sürekliliği, CHP’nin geleceği adına da bir çalışma ve birliktelik sinyali vermektedir.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın kayyıma yönelik eleştirileri, Türkiye’nin yerel yönetim anlayışında önemli bir değişim ve dönüşüm için zemin hazırlama potansiyeli taşıyor. İmamoğlu’nun, bu tür açıklamaları ile kamuoyunda daha fazla destek bulması ve kayyım uygulamalarına karşı bir dayanışma örneği sergilemesi, siyasi anlamda da etkili sonuçlar doğurabilir.
