Ekonomi

İKTİDARIN AÇMAZLARI: Enflasyon Mücadelesindeki Gerçekler

Enflasyona karşı mücadelede başarıya ulaşılmasının kutlanması beklenen aylara geldik. Programın yürütücüleri, sermaye ve finans çevreleri, uzmanları ve eleştirmenler bunun farkındaydılar. Geçen yılın yüksek enflasyonlu Temmuz ve Ağustos ayları, bu yıl olumlu baz etkisi rolünü oynayarak iktidar için bir kurtarıcı olacaktı. Şimdi bunu kendi başarıları olarak pazarlama çabasındalar.

Enflasyonun artarak geniş kitlelerin reel gelirlerini eritmesiyle birlikte, “yıllık enflasyonda düşüş var” bahanesiyle insanları aldatmaya çalışmanın da bir sınırı var. Özellikle asgari ücretin reel olarak azalması ve cari açlık sınırının artması durumlarında, bu tür kurumsal yanıltmalara insanların ilgisinin azaldığını görebiliriz.

TÜİK’in TÜFE’sinin manipüle edilmesi sınırlarına takılabiliyor. Örneğin Mart, Nisan ve Mayıs aylarında yüksek enflasyonun Haziran ayında düşürülmesi için istatistiklerin oynanması gerekiyordu. Ancak bu tür taktikler uzun vadede etkili olmayabilir. Kamunun denetimindeki ürünlerdeki fiyat artışları ve vergi artışları da enflasyonu etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

Gıda fiyatlarının artması özellikle düşük gelirli kesimi olumsuz etkilerken, tarımsal üreticilere verilen desteklerin yetersizliği de dikkat çekiyor. İktidarın bu zorlu ekonomik koşullarla başa çıkabilme konusundaki güvenilirliği ise tartışmalı.

Sonuç olarak, iktidarın karşılaştığı ekonomik açmazlar ve enflasyonla mücadeledeki politikaları gelecekte kitlesel hareketlere ve taleplere yol açabilir. Kararların ve politikaların toplumun geniş kesimlerinde ne kadar destek göreceği ise belirsizliğini koruyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu