Gündem

Hrant Dink: Kardeşleşme İradesinin Sembolü

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilişinin üzerinden 18 yıl geçti. Bu acı olay, Türkiye’nin tarihindeki önemli dönüm noktalarından biri olarak hâlâ gündemimizde yer alıyor. 19 Ocak günleri, Dink’i anmak ve onun fikirlerini yaşatmak için bir araya gelişlere tanıklık ediyor. Bu yıl dikkat çeken bir diğer isim ise, TİP’ten Hatay milletvekili seçilen ve Gezi Parkı eylemleri sırasında tutuklanan Can Atalay. Atalay, Hrant Dink’in anmasına ilişkin sosyal medya hesabında bir mesajı paylaşarak, bu miladı kutladı.

Atalay, paylaşımında; “Hrant’ın mirası, kardeşleşme inadını taşıyanlara selam olsun. Hrant’ın mirasına sahip çıkmak, bugün ve gelecekte bizleri bekleyen tehlikelere karşı omuz omuza durmaktır” şeklinde ifadelerde bulundu. Bu sözler, Hrant Dink’in yıllar içinde sembolize ettiği kardeşleşme iradesinin ve barış mesajlarının hala güncelliğini koruduğunu vurguluyor.

Atalay, Hrant Dink hakkında daha önce dinlediği bir sözden etkilenerek yaptığı açıklamalarına devam etti. Bu bağlamda şunları belirtti: “Her 19 Ocak 15:00’te bizi Pangaltı’da buluşturan, Hrant’ın kardeşleşme iradesi ve inadıdır. Hrant’ın mirasında, kardeşleşme inadını taşıyanlara selam olsun.” Bu sözler, Hrant Dink’in arzusu olan kardeşlik ve dayanışma duygusunun altını çizerken, her yıl düzenlenen anma buluşmalarının önemine de dikkat çekiyor.

Atalay, Hrant Dink’in ‘bıçağın üzerinde yaşamak’ ifadesine atıfta bulunarak, “Otoriterliğin baskın rejim haline geldiği günlerde, hak ve özgürlükleri savunmak tam da ‘bıçağın üzerinde yürümek’tir” şeklinde bir acı gerçeği dile getirdi. Bu iletişim, özgürlük ve demokrasi adına verilen mücadelenin sadece Hrant Dink için değil, tüm toplumsal kesimler için bir sorumluluk olduğunu hatırlatıyor. “Bu yürüyüş, ülkemizin aydınlık geleceği için bir zorunluluk; canları pahasına bu mücadeleyi sürdüren Hrant’lara boynumuzun borcudur” ifadeleriyle de Dink’lerin mücadele azmine gönderme yapıldı.

Can Atalay, Hrant Dink’in hayatına sahip çıkmanın sadece geçmişe dönük bir saygı duruşu olmadığını, aynı zamanda giderek artan baskılara karşı birlik olmanın bir yolu olarak da yorumladı. “Mademki özgürlüklerimiz için ‘bıçak ağzında yürümek’ bir gelenektir, bu geleneğin mirasçısı ve sürdürücüsü olacağız” diyerek, toplumsal mücadeleye ve dayanışmaya vurgu yaptı. Bu konuşma ve hatırlatmalar, Hrant Dink’in yaşadığı coğrafyalardaki barış ve söz özgürlüğü mücadelesinin hâ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu