Almanya’da 2024 yılının dördüncü çeyreğinde iflas eden şirket sayısı, 2009 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Halle Institute for Economic Research’ün (IWH) yaptığı araştırmaya göre, 2024’ün son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla, iflas sayısı yüzde 36 oranında artış gösterdi ve bu durum yaklaşık 38 bin çalışanın işsiz kalmasına sebep oldu.
Bu kritik seviyelerin, en son 2009 yılının ortalarında meydana gelen küresel mali kriz döneminde kaydedildiği bildirilmektedir. Enstitü, mevcut kriz koşullarının yanı sıra enerji ve iş gücü maliyetlerinin artışının da bu olumsuz durumu tetikleyen faktörler arasında yer aldığını ifade etti.
IWH’nin iflas araştırmaları biriminin yöneticisi Steffen Mueller, yıllarca süren düşük faiz oranlarının, aynı zamanda koronavirüs salgını sırasında sağlanan sübvansiyonların, birçok işletmenin iflasını engellediğini belirtti. Ancak, faiz oranlarındaki yükselişin ve devlet desteğinin kesilmesiyle birlikte 2022 yılında gerçekleşmesi beklenen iflasların, artık 2024 yılında meydana gelmeye başladığına dikkat çekti.
Sektörel bazda incelendiğinde, iflasların en çok hizmetler sektöründe yoğunlaştığı görülüyor. Hizmet sektöründe iflas oranları yıllık olarak yüzde 47 artış gösterirken, imalat sektöründe ise bu oran yüzde 32 seviyesinde tespit edilmiştir. Bu veriler, pazarın içinde bulunduğu durumu daha net bir şekilde ortaya koyan önemli göstergelerdir.
Genel olarak, Almanya ekonomisi son zamanlarda pek çok zorlukla karşı karşıya kalıyor. Yüksek enerji maliyetleri ve artan iş gücü masraflarının yanı sıra, küresel ekonomik koşullar da iş yapma yeteneğini olumsuz yönde etkiliyor. Uzmanlar, giderlerin artış gösterdiği bu süreçte, işletmelerin finansal sağlığını korumakta zorlandığını ve bu durumun iflasların artmasına yol açtığını vurguluyorlar.
Tüm bu gelişmeler, Almanya’nın ekonomik geleceği için kaygı verici bir tablo çizerken, işletmelerin daha sürdürülebilir stratejiler geliştirmeleri gerektiğini de ortaya koyuyor. Ekonomistlerin, bu süreçte hükümetin alacağı önlemler ve desteklerin de büyük önem taşıdığına dair değerlendirmeleri, işletmelerin karşılaştığı zorluklara yanıt verebilmek adına kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.
