Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma çerçevesinde, 10 Ocak 2023 tarihinde Akdeniz Belediye Başkanı DEM Partili Hoşyar Sarıyıldız ile birlikte yardımcısı Nuriye Arslan ve bazı belediye meclis üyeleri gözaltına alındı. Bu kişilerin gözaltına alınma nedenleri arasında ‘terör örgütü propagandası yapmak’, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’, ‘terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna aykırılık’, ve ‘2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet’ suçları yer almaktadır. Gözaltına alınan kişiler, önceki akşam emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edildi.
Mahkemeye çıkarılan Belediye Başkanı Sarıyıldız, yardımcısı Nuriye Arslan, ve belediye meclis üyeleri Özgür Çağlar, Neslihan Oruç ve Hikmet Bakırhan tutuklanırken, diğer meclis üyesi Yakup Danış ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu durum, Türkiye’de son yıllarda yerel yöneticilere karşı artan yargılamalar bağlamında dikkate değer bir gelişme oldu. Söz konusu tutuklamalar, yerel yönetimlerde gerçekleştirilen siyasi faaliyetlerin ve bu faaliyetlerin yargı tarafından nasıl değerlendirildiğinin önemli bir örneğini teşkil ediyor.
Bu olay, özellikle Türkiye’de terörle mücadele yasalarının kapsamının genişlemesi ve hafif suçlar ile siyasi alandaki muhalefet hareketlerinin baskı altında tutulması açısından ciddi endişelere yol açtı. Birçok insan, bu tür tutuklamaların yerel yönetimlerde siyasi muhalefeti bastırmak için bir araç olarak kullanıldığını düşünüyor. Mersin’deki bu durum, yerel politikacıların ve yöneticilerin, yasadışı eylemlerle ilişkilendirilerek hedef alınmaları sonucunda, demokratik süreçlerin nasıl işlediği üzerinde derin bir etki yaratıyor.
Söz konusu olayın ulusal boyuttaki yansımaları da büyük. Çeşitli sivil toplum örgütleri ve insan hakları aktivistleri, tutuklamaları eleştirerek, yerel yönetimlerin siyasi takibatların hedefi olmaması gerektiğini vurguladılar. Bu bağlamda, tutuklanan kişilerin destekçileri, sosyal medyada ve diğer platformlarda kamuoyunu bilgilendirmek ve kamuoyu oluşturmak adına çeşitli kampanyalar başlattılar. Aynı zamanda, bu bireylerin özgürlüklerinden mahrum edilmelerinin adalet anlayışıyla bağdaşmadığına dair yorumlar gündeme geldi.
Öte yandan, bu olayın yerel siyaset üzerindeki potansiyel etkileri henüz net değil. Tutuklamalar, dayanışma veya muhalefet için yeni bir mobilizasyon dalgasına yol açabilir. Yerel siyasetteki bu tür gelişmelerin siyasi atmosferi nasıl etkileyeceği ve toplum üzerindeki uzun vadeli etkilerinin neler olacağı ise zamanla anlaşılacaktır.
