ABD’nin İsrail’e Gazze’de 30 gün içinde insani yardıma erişimi genişletmesini istediği mektubun ardından, son iki haftadır Gazze’nin kuzeyine ilk kez yardım girişinde bulunuldu. Mektup, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı insani yardım kısıtlamalarına yönelik eleştiri içeriyordu ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin tarafından imzalanmıştı. İsrail’e yönelik baskılar artarken, yardım girişleri hala istenilen düzeyde değil. Amerikan yönetimi, İsrail’in insani durumu düzeltmesi için 30 günlük bir süre verdi ve bu süre zarfında silah sevkiyatına son vermeyecek. Biden yönetimi, İsrail’e yapılan baskıyı sürdürmeye kararlı.
Mektup, İsrail’in Gazze’ye yardım akışını hızlandırması ve kısıtlamaları kaldırması için ayrıntılı bir plan içeriyordu. Ancak İsrail, yardım dağıtımlarını engellemeye devam ettiği için eleştirilerin odağında yer aldı. ABD’nin kaygıları, İsrail’in BM’nin UNRWA kuruluşuna karşı yaptığı saldırıları da içeriyordu. İsrail’in Gazze’ye insani yardım akışını engellemesi son aylarda daha da sıkılaştı ve mektubun yazılmasına neden oldu.
İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki sivilleri zorla göçe zorlaması ve insani yardımların yetersiz kalması süreci daha da kötüleştirdi. Amerikalılar, İsrail’in kısıtlamalarını hafifletmesi ve insani yardımların daha etkili bir şekilde ulaştırılmasını talep etti. Ancak İsrail’in Hamas’a yardım ettiği şeklindeki iddialar, Amerikan mektubunda yer almadı. Yine de Amerikalılar, İsrail’in Gazze’deki insani krize çözüm bulmasını istedi.
Mektup, İsrail’in Gazze’deki ayrımcılık politikalarına ve insani krize yol açan uygulamalara dikkat çekti. Amerika’nın İsrail’e baskısı, Gazze’deki sivillerin çektiği acıları dikkate alarak yapıldı. İsrail’in insani yardımlara uyguladığı kısıtlamaların sona erdirilmesi ve yardımların daha hızlı ve etkili bir şekilde dağıtılması için gerekli adımların atılması gerektiği vurgulandı.
