Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) tarafından sağlanan verilere göre, 2024 yılında elektrik tüketiminde önemli dalgalanmalar gözlemlendi. Dün, saatlik bazda en yüksek elektrik tüketimi 44 bin 767 megavatsaat ile saat 19.00’da kaydedildi. Bu saatlerde elektriğe olan talebin zirveye çıktığı bildirildi. Öte yandan, en düşük tüketim ise 31 bin 893 megavatsaat ile sabah saat 05.00’te gerçekleşti. Bu durum, gün içindeki elektrik tüketim alışkanlıklarının ve enerji talep zamanlamalarının analiz edilmesi açısından önem taşıyor.
Dün toplamda günlük bazda üretilen elektrik miktarı ise 956 bin 751 megavatsaat olarak belirlendi. Bunun yanında, tüketim rakamı da 941 bin 189 megavatsaat olarak kayıtlara geçti. Üretim ve tüketim arasındaki bu denge, ülkenin enerji ihtiyaçlarının karşılandığını ve elektrik sisteminde yeterli bir arzın mevcut olduğunu göstermektedir. Ancak, üretim ve tüketim arasındaki fark, gün içindeki değişken tüketim talepleri ile başa çıkabilmek için sürekli olarak göz önünde bulundurulmalıdır.
Üretim kaynaklarına bakıldığında, doğal gaz santralleri en büyük paya sahip oldu. Toplam üretimin yüzde 25,2’sini doğal gaz santralleri sağlarken, bunu yüzde 24,8 ile ithal kömür santralleri takip etti. Rüzgar santralleri de elektrik üretiminde önemli bir yere sahip olup, toplam üretimin yüzde 12,8’ini oluşturdu. Bu veriler, Türkiye’nin enerji üretiminde çeşitliliği ve farklı kaynakların nasıl dengelendiğini ortaya koymaktadır.
Elektirik ticareti açısından da dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Türkiye dün, toplam 15 bin 862 megavatsaat elektrik ihracatı gerçekleştirirken, 200 megavatsaat elektrik ithalatında bulundu. Bu durum, Türkiye’nin elektrik piyasasının uluslararası boyutunu ve piyasadaki aktif rolünü ortaya koyuyor. Yüksek ihracat rakamı, Türkiye’nin enerji arz güvenliğine ve komşu ülkelerle olan enerji ilişkilerine dair olumlu bir izlenim yaratıyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin elektrik üretim ve tüketim verileri, hem günlük değişimleri hem de uzun vadeli enerji politikalarının etkisini gözler önüne seriyor. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, üretimdeki dengelerin korunması ve enerji ticaretinin arttırılması, Türkiye’nin enerji piyasasında sürdürülebilir bir gelişim için oldukça önemli hedefler olarak öne çıkmaktadır. Enerji sektöründeki bu dinamikler, gelecekte enerji politikalarının şekillendirilmesinde ve planlamasında kritik bir rol oynamaya devam edecektir.
