Gazeteci Can Ataklı, savcılıkta yaptığı ifadesinde, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 5 Şubat 2025 tarihinden itibaren rahatsızlığı nedeniyle kamuoyuyla herhangi bir iletişim kurmadığını belirtti. Ataklı, bu süreçte sosyal medya ve diğer platformlarda pek çok kişinin Bahçeli’nin sağlık durumu hakkında endişe taşıdığını ve bilgi edinme çabası içinde olduğunu ifade etti. MHP yetkililerinin Bahçeli’nin sağlık durumunun iyi olduğu yönünde zaman zaman açıklamalar yaptığını, ancak bu açıklamaların herhangi bir fotoğraf veya video ile desteklenmediğini vurguladı. Sadece yazılı metin ve görüşme notlarının paylaşıldığını kaydeden Ataklı, kendi Youtube kanalında bu konuyu dört kez ele aldığını ve “Sayın Bahçeli neden hiç fotoğraf paylaşmıyor? Neden bir video göndermiyor?” şeklinde sorular yönelttiğini dile getirdi. Ayrıca, bu yayınlarında Bahçeli’ye geçmiş olsun dileklerini ileterek kamuoyunun bilgi edinme hakkını savunduğunu sözlerine ekledi.
ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST
Ataklı’nın savcılıktaki ifadesinin ardından, Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol tedbiri gereği haftada 1 gün imza atması ve yurt dışına çıkışının yasaklanması şartıyla serbest bırakıldığı bildirildi. Bu durumda, Ataklı’nın üzerindeki adli kontrol önlemleri, haber konusunda yaşanan gelişmelerin ardından atılan adımlar arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, gazeteci Can Ataklı’nın durumu, medya ve siyasi çevrelerde önemli bir tartışma yarattı. Bahçeli’nin sağlık durumu üzerindeki belirsizlikler ve Ataklı’nın bu konuda kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik çabaları, adli kontrol kararının alınmasında etkili bir faktör olmuştur. Bu durum, Türkiye’de basın özgürlüğüyle ilgili tartışmanın yeniden alevlenmesine yol açabilirken, kamuoyunun bilgiye ulaşması konusundaki hak arayışını da ortaya koymaktadır. Ancak, gelişmelerin nasıl şekilleneceği ve bunun medya ortamında ne gibi sonuçlara sebep olacağı merak konusu olmaya devam etmektedir.
