Ankara’da, Roketsan şirketinde Yazılım Mühendisi olarak görevli Yusuf Serdar Yücel, 4 Ocak Cumartesi günü evinde ölü bulundu. Olay sonrası yapılan ilk değerlendirmelerde, Yücel’in bir kimyasal karışım içerek intihar ettiği iddia edildi. Ancak bu durum, ailesi ve özellikle babası Ahmet Yücel tarafından kesin bir dille reddedildi.
Baba Yücel, KRT’ye yaptığı açıklamada, oğlunun asla intihar edecek biri olmadığını vurguladı. Oğlu hakkında “Oğlum intihar etmedi, infaz edildi. Evladımdan sır istemişler, vermemiş,” diyerek toplumda infaz endişeleri yaratan bir açıklamada bulundu. Bu sözler, olayın sadece bir intihar değil, arka planda daha karmaşık bir durum olduğunu ön plana çıkardı.
Ahmet Yücel, oğlunun ölümüne neden olan maddenin vücudunda uygulandığını ve bunun yüzüne bir poşetle geçirildiğini iddia etti. “Omuzlarının üstü çürümüş,” şeklindeki açıklamaları, genç mühendisinin vücudunda olumsuz izlerin olduğunu gösterdi. Yücel’in açıklamaları, olayın bir cinayet olabileceğine dair derin bir şüphe uyandırdı.
Baba Yücel, cesedi yıkamadan önce mesleki yıllarındaki arkadaşlarıyla olayı değerlendirerek, “Evladımızı defnettik. Yıkanmadan önce, mesleki yıllarımda beraber görev yaptığımız, kendi kapasitem ve konunun uzmanı arkadaşlarla cesede baştan başa baktık,” diyerek olaya olan derin ilgisini ve önemini vurguladı. Yücel, cesedi incelediklerinde sodyum nitrat adlı maddelerin varlığını tespit ettiklerini belirtip, bunun yaygın olarak çiftçiler tarafından kullanılan bir gübre olduğunu ifade etti. “O zaman bütün çiftçilerin ölmesi lazım,” diyerek bu durumun mantıklı olmadığını söyledi.
Ahmet Yücel, oğlunun iş yükü ve çalışma şartları hakkında da bilgi verdi. “Evladımın pozisyonlarına baktım. Bu çocuk sabah 8’den gece geç saatlere kadar çalışıyor, yılbaşı gecesi ise ‘Artık uykuyu hak ettim’ diyor, neşeli bir şekilde evine geliyor,” diyerek Yusuf’un çalışkan ve azimli bir kişi olduğuna dikkat çekti. Ancak eve dönüşünün ardından yaşananlar hakkında daha karanlık bir tablo çizmeyi ihmal etmedi. “Eve girerken, bizim tahminimiz silah zoruyla etkisiz hale getirildiği ve diz çöktürüldüğü… Çünkü sağ ayak gergin vaziyette, omuzların üstü çürümüş, bastırıldığını gösteriyor,” diyerek birçok kişinin merak ettiği noktaları gündeme getirdi.
Oğlunun ölümünün ardındaki gerçeklerin açığa çıkmasını talep eden baba, “Bunun kesin bir şekilde cinayet olduğunu, görevinden dolayı katledildiğine emin olduk,” diyerek iddialarını daha da güçlendirdi. Böylece olay, sadece bir intihar vakası olmaktan çıkıp, ağır bir cinayet şüphesine dönüşmüş oldu.
