Fortune, dünyanın en güçlü insanların listesini oluştururken sadece onların servetlerini dikkate almıyor. Aynı zamanda bu kişilerin dünya üzerindeki etkilerini de değerlendiriyor. Bu nedenle seçilen kişiler yalnızca zengin değil, aynı zamanda etkili iş insanlarıdır. Bu listeye dahil olan Hamdi Ulukaya ise olağanüstü başarıları ile öne çıkan bir isimdir.
Hamdi Ulukaya, 1972 yılında Erzincan’ın İliç ilçesinde doğdu. Ailesi süt besiciliği ile uğraşıyordu. İlkokul ve lise yıllarında çok başarılı bir öğrenci olamayan Ulukaya, üniversite giriş sınavında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanarak çevresini şaşırttı. Bu başarı, onun hayata bakış açısını ve gelecekteki hedeflerini etkileyen bir sürecin başlangıcı oldu.
Hamdi Ulukaya, Ankara’daki üniversite yıllarında entelektüel çevrelerle tanışarak vizyonunu genişletti. Artık hayallerini Türkiye sınırlarını aşarak daha büyük bir ölçeğe taşımak istiyordu. 1994 yılında dil öğrenmek için gittiği ABD, onun hayatında yeni bir dönüm noktası oldu. Bu dönemde fırsatları değerlendirmeye başladı. Ebeveyninin bir ziyareti sırasında babası, ABD’deki peynir çeşitlerini beğenmeyerek ona Türkiye’nin lezzetli peynirlerinden bahsetti ve bir iş fikri sundu: Erzinacandan peynir götürmek yerine ABD’de daha kalitelisini üretmek.
DİL ÖĞRENMEK İÇİN GİTTİĞİ ABD’DE FIRSAT KOLLAMAYA BAŞLADI
2002 yılına gelindiğinde, Hamdi Ulukaya, önce küçük bir beyaz peynir fabrikası kurarak iş hayatına atılmış oldu. Ancak beyaz peynir, Amerikalıların mutfağında pek yer bulamadı, bu nedenle satışları tatmin edici değildi. Çözüm arayışları içinde 2005 yılında New York’un kuzeyinde kapatılmış eski bir yoğurt fabrikasını satın alma fırsatını yakaladı.
MAİLDE BEKLEYEN ŞANS MELEĞİ
İşlerini düzene koymaya çalışan Hamdi Ulukaya, bir akşam spam kutusunu kontrol ederken eski bir yoğurt fabrikasının ilanını buldu. Fakat bu fabrikayı satın almak için gereken miktar onun için çok fazlaydı. Hamdi, bu fırsatı değerlendirmek için finansman arayışına girdi. Tam beş ay süresince çeşitli kapıları çaldı, ancak zor oldu.
AZİM SONUNDA HERŞEYİ YENER!
Sonunda istediği parayı bulmayı başaran Hamdi Ulukaya, yeni fabrikasını satın aldı. Amacı, ABD’nin en iyi yoğurdunu üretmekti. Yoğurduna marka ismi bulması gerekti. Doğup büyüdüğü topraklara atıfta bulunarak “Chobani” ismini seçti. Bu isim hem kolay telaffuz ediliyordu hem de onun hikayesini yansıtıyordu.
