Mülakat değerlendirmelerinde yaşanan mağduriyet nedeniyle Türkiye’nin birçok ilinden Ankara’ya gelen ve adalet arayışlarını sürdüren öğretmen adayları, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde oturma eylemi başlattılar. Bu eylem, adalet talep eden bir grup öğretmen adayı tarafından düzenleniyor ve eylemciler, çeşitli sloganlar atarak duygularını ifade ediyorlar. Öğretmen adayları, ellerinde bulundurdukları dövizlerde “Mülakat gibi mülakat dediler, öğretmen kıyımı yaptılar” ve “Mülakatı kabul etmiyoruz” ifadelerini taşıyorlar.
Olayın merkezindeki isimlerinden biri olan Felsefe öğretmeni adayı Özkan Özdemir, öğretmen adayları adına konuşarak eylemin nedenini ve süreçte yaşananları aktardı. Özdemir, MEB önündeki adalet nöbetlerinin ikinci gününde olduklarını belirtti. İlk gün yaptıkları görüşmenin ardından, Bakan Yardımcısı Muhammed Bilal Macit ile bir toplantı gerçekleştirdiklerini, ancak sorunları çözmede yetersiz kalındığına dikkat çekti. Görüşme sırasında Bakan Yardımcısı, belirli noktalarda cevap veremediğinde, “Biz kendisine ileteceğiz, tamam notunuzu aldık” şeklinde bir ifade kullanarak durumu geçiştirdi. Özdemir, haklı taleplerinin göz ardı edildiğini ve Bakan Yardımcısı’nın duruma ilişkin kaygılarını dile getirmesine rağmen çözümsüz kalındığını vurguladı.
Özdemir, eylemlerinin amacının sadece kendi haklarını savunmak olmadığını, bu süreçte yedi aylık hamile öğretmenlerin ve yaşlı annelerin eyleme katıldığını belirterek, bu insanların hayatlarının tehlikede olduğunu ifade etti. “Bu kadar insanın hayatı söz konusu” diyen Özdemir, kendilerinin burada duracaklarını ve vicdanlarını rahatsız edene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi.
‘İlerleyen süreçte 24 saate de evrilebilir’
Öğretmen adayları, oturma eylemlerini sabah 10.00 ile akşam 18.00 saatleri arasında sürdüreceklerini belirtirken, Özdemir bu durumun ilerleyen zamanlarda 24 saate de evrilebileceğini ve başka eylem türlerine geçme ihtimallerinin olduğunu da vurguladı. Özkan Özdemir, “Hayatlarımıza göz konulmuş durumda. Hayatlarımızı da ortaya koyacağımız başka eylemlere de evrilebilir bu olay” şeklinde bir söylemde bulunarak, sürecin ciddiyetini ve devam eden mağduriyetin gerektirdiği eylemliliği ifade etti.
Kaynak: ANKA
