Esenyurt’ta 2 Aralık 2023 tarihinde meydana gelen bir olayda, cinsel istismar şüphesiyle bir eve operasyon düzenleyen polis ekipleriyle şüpheli Murat Özer (22) arasında silahlı çatışma yaşandı. Olay, Yenikent Mahallesi 670 Sokak’ta saat 23.00 sularında gerçekleşti. İddiaya göre, 15 yaşındaki Y.K.O., yanında bir arkadaşının bir kişi tarafından alıkonulduğunu Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği’ne bildirdi. Bu ihbar üzerine, polis ekipleri belirtilen adrese operasyon düzenlemeye karar verdi.
Polis ekipleri operasyona başladığında, şüpheli Murat Özer, içeride hazır bekliyordu ve polis memurlarına ateş açarak kendi yaşında olan 14 yaşındaki İsmail Selim Yıldırım’ı da rehin almıştı. Olay sırasında ağır yaralanan polis memuru N.Y., yeğeni tarafından yapılan anında müdahale ile hastaneye kaldırıldı. Ancak, N.Y.’nin durumu kritik olarak değerlendirildi.
Gelişmeler üzerine, olay yerine takviye polis ekipleri ve özel harekat timleri sevk edildi. Özel harekat polislerinin eve girmesiyle birlikte, Murat Özer yaralı halde bulundu. Aynı zamanda evde zorla tutulmuş olan İsmail Selim Yıldırım’ın durumu da oldukça ağırdı. Olay yerinde bekleyen sağlık ekipleri, her iki kişiye de hızlı bir şekilde müdahalede bulundular. Ancak, ne yazık ki Yıldırım olay saatinde hayata gözlerini yummuştu.
Olayın ardından, Murat Özer ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Beş gün boyunca tedavi altında bulunan Özer, 7 Aralık 2023 tarihinde yaşamını yitirdi. Cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Olay, kamuoyunda büyük yankı bulurken, polis memurunun durumu ile ilgili güncel bilgiler de takip edildi. N.Y.’nin ise hastanede tedavi koşullarının ne olacağı merak ediliyordu.
Bu trajik olay, toplumda cinsel istismar ve çocuk koruma konusundaki hassasiyetin gerekliliğini bir kez daha gündeme getirdi. Çok tartışılan bu durum, aileler ve toplum için bir ders niteliği taşıyor. Uzmanlar, çocukların güvenliğini sağlamak için toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini vurgularken, ilgili kurumların etkinliğinin artırılması gerektiğini vurguluyorlar.
Kamuoyunda alevlenen tartışmalar, aileleri tedirgin ederken, devletin bu konudaki adımlarının yeterli olup olmadığını sorgulamaya yol açtı. Eğitimciler, ebeveynler ve çocuk hakları savunucuları olarak tüm kesimlerin sürece dahil olması gerektiğini düşünüyor. Tüm yaşanan bu olayların ardından, toplumun tüm kesimlerine düşen görevlerin daha iyi kavranması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
