Engelli Bireylerin Cinsellik Mücadelesi ve Önyargılar
Holly Greader, engelli bireylerin cinsellik ile ilgili önyargılarla mücadele etmek için sesini yükselten bir grup kadından biridir. Hipermobilite sendromu nedeniyle kronik ağrıları olan Holly, henüz 16 yaşındayken kendisine engelli olduğu için “Sert seks yapabilir misin?” veya “Tekerlekli sandalyede mi yapmanız gerekiyor?” gibi sorular sorulduğunda bu duruma alışmak zorunda kaldığını belirtiyor.
26 yaşındaki Holly, engelli bireylerin görünürlüğünün önemine vurgu yapıyor. Bu yılın başlarında James ile evlenen Holly, toplumsal önyargıların kendisini asla terk etmeyecek bir destek olan eşinin yanında var olduğunu, ancak günlük yaşamındaki önyargılarla hâlâ karşılaştığını ifade ediyor. “İlk birlikte yaşamaya başladığımızda, sağlığım bozulursa James’in beni terk edeceğini söyleyenler oldu” diyor.
Sınırları aşan sorular sıradanlaştı
Holly, cinsel ilişkilerle ilgili önyargılı ve sınırları aşan soru bombardımanının okul yıllarında başladığını ifade ediyor. “Sadece tekerlekli sandalyede mi seks yapabiliyorsun? Eklemlerin ayrılır mı? Seninle sert seks yapmak istesem yapabilir miyim?” gibi sorulara maruz kaldığını anlatıyor. Sosyal medyadan gelen cinsellik içerikli mesajlarla ilgili olarak, bu durumun kendisi için bir şans olmadığını ve bu tür durumlarla karşılaşmaktan son derece rahatsız olduğunu belirtiyor.
‘Nasıl seks yapıyorsun?’
Nicola Thomas, 38 yaşında, Galler’de yaşayan görme engelli bir kadındır. 15 yıl önce bir gözünü, beş yıl önce de diğerini kaybetti. Thomas, insanların ona en çok “Nasıl seks yapıyorsun?” sorusunu sorduklarını ve bu sorunun kendisine “nefesinin kesildiği” bir an yaşattığını belirtmektedir. Görme yetisini kaybetmesi sonucunda eski erkek arkadaşıyla ilişkisi sona ermişti ve bu durum kendisini tamamen bir yük olarak hissettirmişti.
Ancak günümüzde Nicola, aynı engeli paylaşan bir erkek arkadaşıyla sağlıklı bir ilişki sürdürdüğünü ifade ediyor. “Bizi hiçbir şey engelleyemez” derken, birlikte randevulara gidebildiklerini ve sosyal hayatlarını sürdürebildiklerini vurguluyor. Görme engelli bir insan olarak iletişiminde yaşadığı zorlanmaları ve toplumda hissettiği yükümlülük hissini, “Bana bir iyilik yapıyormuş gibi davranılıyor. Bu da anında sizi soğutuyor” diyerek eleştiriyor.
Kat Watkins, Galler’deki engellilerin siyasi hayatta daha etkin olabilmesi için çalışan bir aktivisttir. Engelli bireylerin cinsel kimliklerini keşfetme ve ilişkiler kurma haklarının olduğunu savunmaktadır. “Seks ve ilişkiler engelli insanlar için neden bu kadar tabu? Bizim için sadece yemek yiyebilmek ve başımızın üzerinde bir çatı olması yetmiyor. Eğlenmek de hayatın bir parçası ve bunun engelli insanlara da hakkı olduğu yeterince vurgulanmıyor” ifadeleriyle durumu eleştiriyor.
Watkins, engelli kadınların cinsellikle ilgili mesajlarının “üzücü şekilde normalleştirildiğini” ve buna karşı bir değişim gerektiğini söylüyor. Ayrıca, engellilere uygun seks oyuncaklarının, bu toplum grubunun kendine güvenini artıracağına inanıyor. “Kendinizle rahat olmalı ve vücudunuzu anlamalısınız, böylece başkalarına bedeninizi anlatabilirsiniz” diyor, kendini sevmenin önemini de vurguluyor.