Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğindeki ekonomi yönetimi, Türkiye’nin en büyük sorunu olan enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadelesine 22 aydır devam ediyor. Uzun yıllardır dünya üzerinde en yüksek enflasyon oranlarından birine sahip olan Türkiye, şimdi de faiz oranlarıyla dünya genelinde öncülük ediyor. Ancak toplum, hala enflasyonla mücadele konusunun ciddiyetine ilişkin kafasında soru işaretleri taşımaktadır. Bu bağlamda, ekonomistlere enflasyon mücadelesinde alınması gereken adımları 100 günlük süreç içerisinde neler yapılabileceğini sorduk. Uzmanlar, süreçte öncelikli olarak ‘şeffaflık ve kurumların bağımsızlığı’na dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
NEDENİ AÇIKLANMALI
Merkez Bankası bağımsızlığının öncelikli adım olması gerektiğini belirten Ekonomist Tunç Şatıroğlu, Merkez Bankası Başkanı’nın yalnızca kesinleşmiş bir yargı kararı olmadıkça görevden alınmaması gerektiğini savundu. Para politikalarına yönelik siyasi baskılara dikkat çeken Şatıroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinde de ‘şeffaflık’ gerekliliğine vurgu yaptı. Kamu harcamalarında israflardan kaçınılması ve bütçe açığının kontrol altında tutulması gerektiğini ifade etti. Ekonomist Dr. Murat Kubilay ise ana sorunun toplumda inanç kaybına dayalı olduğunu belirterek, enflasyon sarmalına nasıl girildiği ile ilgili topluma açık bir özeleştiri verilmesi gerektiğini öne sürdü. Lüks ürünlere olan talebin azaltılması ve temel mal ile hizmet üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Prof. Dr. Cem Başlevent para piyasalarında güven ortamı oluşturulması gerektiğini söylerken, Doç. Dr. Filiz Eryılmaz kamuda tasarruf sağlanması ve ekonomik göstergelerin daha gerçekçi olması gerektiğinin altını çizdi. Ekonomist Emrah Lafçı ise servet vergisinin devreye alınması gerektiğini ifade etti.
EKONOMİSTLER NE DEDİLER?
Sözde değil özde serbest kura geçilmeli
Ekonomi yönetiminin ‘Kur hedefimiz yok’ ifadeleri sürerken, Tunç Şatıroğlu, “Sözde değil özde serbest kur rejimine geri dönülmesi” gerektiğini vurguladı. Finans kurumlarının döviz alış-satış kurunu kendilerinin belirlemeleri gerektiğini belirten Şatıroğlu, ihracatçılara zorla döviz bozdurma uygulamasına son verilmesi ve döviz alım satım ihaleleri dışında döviz kuruna müdahale edilmemesi gerektiğini ifade etti.
TÜİK’in hesapları şeffaf hale gelmeli
Dr. Murat Kubilay, TÜİK’in yönetiminde enflasyon ölçme sisteminde şeffaflık artırılması gerektiğini belirtti. “Son 5-6 yıldaki fiyat serileri net bir şekilde açıklanırsa, o zaman vatandaşın fiyatlama dinamikleri normalleşir,” dedi.
