2024 yılının Aralık ayında enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından, Türkiye’deki vatandaşlar ve ekonomistlerden yoğun tepkiler geldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından açıklanan enflasyon rakamları, toplumun her kesiminde dikkatle takip ediliyor. Temel mali göstergelerden biri olan bu rakamlar, aynı zamanda ekonomik istikrarın bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
ENAG’ın Aralık 2024 raporuna göre, ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE), aylık bazda yüzde 2,34, yıllık bazda ise yüzde 83,40 seviyelerine ulaştı. Bu veriler içerisinde en yüksek enflasyon oranı, yüzde 5,59 ile eğlence ve kültür kategorisinde görülürken, bunu yüzde 5,25 ile lokanta ve oteller, yüzde 5,05 ile ev eşyası grubu izledi. Bu durum, hayat pahalılığının artarak devam ettiğini gözler önüne seriyor.
Ekonomist İris Cibre, ENAG’ın Aralık ayı verilerine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Cibre, resmi sosyal medya hesabında Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçmiş dönemlerde düşük enflasyon ölçümleri ile toplumda gelir kaybına yol açtığını belirtirken, aynı zamanda ENAG’ın uyguladığı yöntemlerin ve verilerin de güvenilir olmadığına dair eleştirilerde bulundu. Cibre, “Bu tutarsız veri ile kendi ayağınıza sıkıyorsunuz.” görüşünü öne sürdü. Üstelik, “Okulunuz, ev sahibiniz bu oranda zam yapıyor, şirketler, bu oranlara bakarak bütçe hazırlıyor.” ifadeleriyle, ekonomideki etkileri açıkça ortaya koydu.
ŞİRKETLER BUNA GÖRE BÜTÇE HAZIRLIYOR
Cibre, ENAG’ın açıkladığı yıllık enflasyon oranının yüzde 80’in üzerinde olmasının ekonomik dengeyi bozduğuna ve bireylerin yanlış kararlar almasına yol açtığına dikkat çekti. Bu durum, mali planlamalar yaparken dikkate alınması gereken verilerin doğruluğunu tartışmalı hale getiriyor. Cibre’nin eleştirileri, ENAG’ın verilerinin şirketler ve bireyler üzerindeki etkisinin iyi hesaplanmadığına işaret ediyor.
ENFLASYON VE KREDİ KARTI İLİŞKİSİ
Enflasyon ile kredi kartı harcamaları arasındaki ilişkiye de değinen Cibre, “Enflasyon, kredi kartı harcama tutarınızın artışı ile ölçülmez. Her mal ve hizmetin sepetteki ağırlığı vardır.” şeklinde konuştu. Bu konuda, kredi kartı harcamalarının yüzde 100 artmasına rağmen enflasyonun yüzde 50 olarak açıklanmasının, tüketicileri yanıltabileceği uyarısında bulundu. Bu noktada, Cibre, “Kalben söylüyorum, bu ENAG pohpohlandıkça kendi ayağımıza sıkıyoruz.” şeklinde ifadeler kullandı.
Sonuç olarak, Türkiye’de enflasyon oranlarının ne ölçüde doğru yansıtıldığı ve bunun ekonomiye olan etkileri üzerine tartışmalar devam ederken, hem TÜİK hem de ENAG tarafından açıklanan verilerin güvenilirliği konusu önem kazanıyor. Bu bağlamda, hem bireylerin hem de şirketlerin ekonomik kararlarını alırken dikkate alması gereken veri kaynaklarının doğruluğu, gelecekteki ekonomik dengeyi etkileyen kritik bir bileşen olmaya devam edecek.
