Emeklilikte Staja Takılanlar: EYT Yasası İle Ortaya Çıkan Adaletsizlik

Gerekli prim gün sayısını tamamlayan ancak yaş şartını bekleyen milyonlarca insan, Covid-19 pandemisi sırasında işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalınca emeklilik haklarına sarıldı. Verdikleri mücadele onları 2023 seçimlerinde galip getirerek EYT yasasını 3 Mart 2023’te çıkarmayı başardı. Ancak iktidar tarafında, bu yasa sadece bir “seçim hediyesi” olarak görüldü. EYT’lilerin yaşadığı sorunu çözmek yerine sadece oylarını almak amaçlandı. Bu durum, emeklilik sisteminde adaletsizliklere neden oldu.
4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, 8 Eylül 1999 tarihinde çıkarılarak kadınlarda emeklilik yaşı 58, erkeklerde ise 60 olarak belirlendi. Bu tarihten bir gün önce sigorta girişi olanlar, 3 Mart 2023’te yaş şartı olmadan emekli olurken bu tarihten sonra işe girenler, daha fazla çalışmak zorunda kaldılar. Bu sorunu görmezden gelenler nedeniyle insanlar kendi çözüm yollarını aramaya başladılar. EYT’yi bir gün kaçıranlar, şimdi “Kademeli emeklilik istiyoruz” diye seslerini yükseltiyorlar.
Ancak 8 Eylül 1999’dan önce sigorta girişi olmasına rağmen EYT düzenlemesinden faydalanamayanlar da var. Yasanın uygulanması sırasında birçok kişi atlanmış ve seçimler bittikten sonra bu duruma dikkat çekilmişti. Bu kişiler kendilerini “Emeklilikte staja takılanlar” olarak adlandırıyorlar. Staj dönemi uzun olanlar, yıllarca stajyer olarak gösterilmiş ve emeklilik primlerinden yoksun bırakılmışlardı.
EYT düzenlemesi çıktıktan sonra bazı insanlar işverenleri tarafından kandırıldıklarını fark ettiler. Yıllarca sigortalı çalıştırıldıklarını düşünen ancak aslında stajyer olarak gösterilmişlerdi. Bu durumda olan kişiler, uzun yıllar emek vermiş olmalarına rağmen EYT düzenlemesinden faydalanamadılar ve emekli olabilmek için ekstra süreler çalışmak zorunda kaldılar.
Bugün bile hala çalışan gençler, MESEM’lerde 4 gün iş, 1 gün okul şeklinde çalıştırılarak stajyer olarak değerlendiriliyorlar. Bu durum, genç işçilerin emeklilik haklarına katkı sağlamazken iş kazalarına maruz kalma risklerini arttırıyor. Çalışma Bakanı’nın “kursiyer” olarak tanımladığı bu kişiler, gerçekte işçiden farksız bir şekilde istihdam edilmektedir.