Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye’de elektrikli otomobillere yönelik taşıt kredilerinde önemli değişiklikler yaptığı bir açıklama yaptı. Bu yeni düzenlemeler, elektrikli araç alımını teşvik etmek ve finansal erişilebilirliği artırmak amacıyla gerçekleştirildi.
LİMİT VE VADE SINIRI YÜKSELDİ
Bu yeni karara göre, nihai fatura değeri 2,5 milyon lira ve altında olan araçlar için belirlenen vade sınırı 48 ay olarak belirlendi. Yani, bu tutara kadar olan elektrikli araçlar için vatandaşlar, 48 ay vadeli taşıt kredisi kullanabileceklerdir. Ayrıca, kredi tutarının taşıtın değerine oranı bu araçlar için %70 sınırını aşamayacak şekilde düzenlendi. Bu, araç alımına yönelik finansman sağlamak isteyen bireyler için önemli bir kolaylık sağlıyor.
Yeni uygulama kapsamında kullanılacak azami kredi ve vadeler şu şekilde belirlendi:
- 2,5 milyon TL ve altındaki araçlar için 48 ay vade
- 2,5 – 5 milyon TL arasındaki araçlar için 36 ay vade
- 5 – 6,5 milyon TL arasındaki araçlar için 24 ay vade
- 6,5 – 7,5 milyon TL arasındaki araçlar için 12 ay vade
Bunun yanı sıra, taşıtların değerlerine göre kredi kullanım oranları da belirli limitler çerçevesinde yeniden düzenlendi. Bu kapsamda, 2,5 milyon TL ve altındaki araçlar için %70, 2,5 – 5 milyon TL arasındaki araçlar için %50, 5 – 6,5 milyon TL arasındaki araçlar için %30, 6,5 – 7,5 milyon TL arasındaki araçlar için %20 oranında kredi imkanı sağlanacak. Ancak 7,5 milyon TL’nin üzerindeki araçlar için herhangi bir kredi imkanı sunulmayacak.
Yapılan bu değişiklikler, elektrikli otomobil sektörü için büyük bir adım olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarını artırmayı hedefleyen BDDK, bu kapsamda sağlanan yeni kredi imkânlarıyla birlikte, tüketici davranışlarını olumlu yönde etkilemeyi amaçlıyor. Özellikle, 2,5 milyon TL’nin altındaki elektrikli araçlar için sağlanan %70 oranındaki kredi imkanı, birçok vatandaş için araba sahibi olmayı kolaylaştıracak.
Sonuç olarak, BDDK’nın taşıt kredilerindeki bu yeni düzenlemeleri, hem bireyler için daha ulaşılabilir bir finansman sağlamakta hem de elektrikli otomobil pazarının büyümesine katkıda bulunmaktadır. Bu değişiklikler sayesinde, Türkiye’nin elektrikli araç üretimi ve tüketimi artarken, çevre bilinci de desteklenmiş olacaktır. Elektrikli otomobillerin benimsenmesi ile birlikte, ülkenin karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmasında da önemli bir adım atılmış olacaktır.