Bilim insanı Amato, yaptığı araştırmayla ilgili olarak bu buluşun insan beyninin evriminin önemli bir katkı sağlayıcısı olduğuna dikkat çekti. “Bağırsakta meydana gelen mikroplar, beynimizin evrimsel süreçte büyümesini destekleyen temel yapı taşları olabilir,” ifadesini kullanan Amato, aynı zamanda bağırsak mikroplarının metabolizma üzerinde yaptığı değişikliklerle insülin direnci ve kilo alımı gibi etkilere yol açabileceğini dile getirdi.
Araştırma süreci boyunca mikroplardan arındırılmış fareler kullanıldı. Bu fareler, insanların (Homo sapiens), sincap maymunlarının (Saimiri boliviensis) ve makakların (Macaca mulatta) bağırsak mikrobiyomları ile aşılandı. Aşılama işleminin ardından, bu farelerin metabolik süreçleri titizlikle karşılaştırıldı. Araştırmanın bulgularına göre, insan mikrobiyomuyla aşılanmış farelerde, en yüksek açlık şekeri seviyeleri, en yüksek trigliserit düzeyleri, en düşük kolesterol seviyeleri ve en az kilo alımı gözlemlendi.
Elde edilen sonuçlar, insan bağırsak mikrobiyomunun enerji depolama yerine beyne enerji sağlayan bir şeker üretimini desteklediğini ortaya koydu. İlginç bir şekilde, insan ve sincap maymunu gibi büyük beyinli türlerin mikrobiyomlarının benzer etkiler yarattığı gözlenirken, daha küçük beyinli makakların mikrobiyomlarının enerji depolamaya yönelik bir metabolizmayı teşvik ettiği belirlendi.
Araştırmacılardan biri, hem insanların hem de sincap maymunlarının büyük beyinleri evrimleşirken bağırsak mikrobiyomlarının benzer değişiklikler gösterdiğine vurgu yaptı. Amato, “İnsanlar ve sincap maymunları, ayrı ayrı büyük beyinler geliştirdikçe, mikrobiyal toplulukları da benzer şekilde değişti ve bu durum gerekli enerjiyi sağladı,” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Daha önceki araştırmalar, beynin büyümesi ile vücut büyümesi arasında bir denge olduğunu göstermişti. İnsan gelişimi açısından, beynin enerji ihtiyaçlarının en yüksek olduğu çocukluk döneminde yaşanan büyüme hızının yavaşlaması da bu dengeyi destekleyen önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor. Araştırma ekibi, bu enerji ticaretinin bağırsak mikroplarının yardımıyla sağlanabileceği fikrini ortaya attı.
Sonuç olarak, bağırsak mikrobiyomlarının sadece sindirim sistemine özgü olmayıp, insan evrimi ve beynimizin büyümesi üzerinde derin etkiler yarattığı anlaşılmaktadır. Araştırmanın sonuçları, Microbial Genomics dergisinde yayımlanarak bilim dünyasına duyurulmuştur.
