Almanya, ABD merkezli Batı ittifakının bir parçası olarak hem Avrupa’nın doğusundaki hem de Ortadoğu’daki savaşların aktif bir parçası olurken, ülkedeki barış güçlerinin direnişi devam ediyor.
Bugün 3 Ekim ve 1990 yılından bu yana Almanya’nın en önemli resmi ulusal bayramı olan Almanya’nın Birliği Günü kutlanıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliği’nin işgali altındaki doğu bölgesi ile ABD, İngiltere ve Fransa’nın işgali altındaki batı bölgesinin birleşmesi veya batı bölgesinin doğu bölgesine bağlanması kutlanacak.
Ülkenin her yerinde kutlanacak olan bu bayramın resmi kutlamaları bu yıl Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin başkenti Schwerin’de gerçekleşecek. Bayram kutlamaları devam ederken barış güçleri nükleer savaş tehlikesine karşı Berlin’de büyük bir merkezi yürüyüş ve miting düzenleyecekler.
Almanya’daki barış hareketi son bir yıl içinde güç, enerji ve heyecan kaybı yaşamış olsa da, NATO’nun 75’inci yıldönümünde açıklanan nükleer füzelerin konuşlandırılacağı kararıyla tekrar toparlanma eğiliminde. Federal Başbakan Olaf Scholz’un bu kararı duyururken ABD’nin başkentinde olması tepkilere sebep olmuş. Almanya’nın ABD’nin sadık bir vassalı durumuna gelmesine karşı birçok politikacı ve bilim insanı tepki gösterdi.
Ana akım medya, merkez sağ ve sol partiler, liberaller ve yeşiller Alman halkını nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip füzelerin konuşlandırılmasını kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor. Savunma Bakanı Boris Pistorius’un savaşa hazırlık açıklamaları ve Silahlanma harcamaları pek çok kesim tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Yüzyıl içindeki savaş deneyimleri Almanya’da hala etkisini sürdürüyor ve savaşa karşı barış ve uluslararası dayanışma vurgulanıyor. Alman halkı, savaşa ve silahlanmaya hayır diyerek barışı sağlamak için mücadele etme çağrısı yapıyor.
