Son bir yılda fiyatlar TÜİK’e göre yüzde 70 artarken dolar kuru ise yüzde 18 artış gösterdi. İç piyasada doların değer kazanmasıyla yurtdışında Türkiye’den daha ucuz hale gelindi. Bu durumu düzeltebilmek için Türk Lirası’nın değerinin düşürülmesi gerekiyor. Ancak TL’nin bu kadar değerli tutulması ve yüksek enflasyonla mücadele edilmesi TL’nin değer kaybetmesi durumunda nasıl bir etki yaratacağı konusunda düşündürücüdür.
Eğer sonbahar ya da kış aylarında TL’nin değerinde bir düşüş yaşanırsa, Şimşek ekonomisine olan güven büyük ölçüde zedelenecek ve enflasyon beklentileri yeniden bozulacaktır. Bu durum uluslararası politik gelişmelerle tetiklenebilir ve Şimşek’in siyasi kariyeri olumsuz etkilenebilir. 2025, 2024’ten daha zor geçecektir.
Dolar kurunun geleceğini tahmin etmek için bir bulmaca sorusuyla yaklaşalım. Eğer döviz kurları sabit kalırken, TL cinsinden fiyatlar sürekli artıyorsa, aynı fiyatlar döviz cinsinden de artmış olmaz mı? Eğer bu süreç devam ederse Türkiye’deki fiyatlar yurtdışından daha pahalı hale gelecektir. Durum an itibariyle budur.
Ayrıca, İstanbul Planlama Ajansı’nın 19 Temmuz’da yayımladığı “İstanbul Londra Market Araştırması” raporundan verilere göre, Londra’da olduğu gibi Türkiye’de de fiyatlar yükselmiş durumda. Bu durumun nedeni, döviz kurlarının sabit kalması ve süregelen enflasyon olarak görülüyor.
Türkiye’nin geleceğine dair önünde iki yol bulunmaktadır. Ya dış açığı finanse etmek için finans sermayeye daha fazla rant ve faiz vadeder ya da Türk Lirası’nın değerini düşürür. Faizlerin artırılması, sürecin bir döngüye girmesi anlamına gelir ve bu durumda Türkiye’nin TL’nin devalüe edilmesi kaçınılmaz olabilir.