Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, son zamanlarda gerçekleştirdiği atamalarla dikkat çekiyor. Özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın eniştesi olan Harun Dündar Karahan’ı, Zekat Hizmetleri Daire Başkanı olarak ataması, bu durumun en güzel örneklerinden biri. Karahan, daha önce Ankara’da ilçe vaizi olarak görev yapmıştı. Ali Erbaş döneminde önce başkanlık vaizi olarak görev aldı, kısa bir süre önce ise Zekat Hizmetleri Daire Başkanlığı’na atandı. İlginç bir şekilde, bu atama ve görevlendirmelerin siyasetle bir bağlantısı olduğu konusunda bazı Diyanet kaynakları, Erbaş’ın siyasete yakın durduğunu belirtmekte.
Karahan’ın ataması, pek çok kişi tarafından Erbaş’ın atamalarının siyasete olan yakınlığı ile ilişkilendirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapılan bu tür atamalar, genellikle kamuoyunda tartışmalara sebep olmaktadır. Karahan’ın eşi olan Fatma Bayraktar Karahan’ın ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev almasının ardından Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin akademik kadrosuna geçiş yapmış olması, bu atamaların siyasi bir argümanın parçası olduğu yorumlarını güçlendiriyor.
İLK ENİŞTE DEĞİL
Ali Erbaş’ın atamaları sadece Harun Dündar Karahan ile sınırlı değil. Daha önce de Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un eniştesi Fatih Kurt’un atamaları dikkat çekmişti. Fatih Kurt, bir dönem Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü görevini yürüttü. 2023 seçimlerinde ise AK Parti’den Erzurum milletvekili aday adayı olmak için istifa etti. Aday gösterilmeyen Kurt, ardından Ali Erbaş’ın müşavirliğine atanmıştı. Bu tür gelişmeler, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki atamaların, siyasi bir oyun alanı haline geldiği eleştirilerini beraberinde getiriyor.
Bu durum, kamuoyunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bağımsız bir dinî kurum olarak işlev görüp görmediğine dair çeşitli tartışmalara yol açıyor. Yine, Diyanet’in iç işleyişinin ve atama politikalarının, hükümete ve siyasal iktidara ne denli bağlı olduğuna dair eleştiriler yükseliyor. Özellikle Erbaş’ın yapmış olduğu atamalar ile birlikte, Diyanet’in siyaseten tarafsızlık ilkesini ne ölçüde koruyabileceği sorgulanıyor.
Sonuç olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki bu tür atamalar, sadece dinî bir hizmet sunmakla kalmayıp aynı zamanda sosyal ve siyasi anlamda da önemli etkiler yaratıyor. Kamuoyunun dikkatine sunulan bu durum, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gelecekteki işleyişi ve siyasi konumlanması açısından heyecan verici ama bir o kadar da tartışmalı bir gündemi beraberinde getiriyor. Ali Erbaş’ın bu siyasi eğilimleri ne ölçüde sürdüreceği ve hangi siyasi ivmeler üzerinden atamalar gerçekleştireceği, önümüzdeki dönem içinde merakla takip edilecektir.
