Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) akademisyenlerinin de aralarında bulunduğu 15 bilim insanı, yoğun bakımdaki hastaların entübe edilmeden solunum desteği almasını sağlamak amacıyla yeni bir cihaz geliştirdi. Bu cihaz, ciğerlerde biriken suyun vücuttan atılmasına yardımcı olmanın yanı sıra, göğüs kafesi içerisinden kalp masajı yapılmasını da mümkün kılacak. ‘LDI-CM’ adı verilen bu cihaz, koronavirüs tedavisinin yanı sıra, SMA (Spinal Müsküler Atrofi) ve ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalıklarında da kullanılabilecek. İstanbul’da bulunan özel bir üniversitenin laboratuvarında 5 hayvan üzerinde yapılan deneylerde cihazın başarıyla çalıştığı gözlemlendi.
Geliştirilen cihaz, vücudun iki tarafına yerleştirilen göğüs tüpleri aracılığıyla akciğerlerin işlevini devralmayı hedefliyor. Özellikle koronavirüs ve zatürre tedavisinde büyük bir öneme sahip olan cihaz, yapılan deneylerde hayvanların solunum cihazı bağlıymış gibi 1 saat boyunca solunum yapmalarını sağladı. Hayvanların ciğerleri sıvı ile doldurulduğunda, cihazın akciğerleri boşaltma işlevinin çalıştırılmasıyla 2 dakika içerisinde sıvının akciğerlerden atıldığı gözlemlendi ve solunum cihazı bağlantısına tekrar başlandığında solutma görevine devam ettikleri tespit edildi.
KOÜ Ortopedi ve Travmatoloji, Anestezi ve Reanimasyon, Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları, Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri, doktorlar ve veteriner hekimlerin ortak çalışması sonucu geliştirilen bu cihaz için insan deneylerine geçiş planlanıyor. İnsan deneylerinin başarısının ardından, bu inovasyonun bilim dünyasına kazandırılması hedefleniyor.
‘Çözüm Arayışına Girdik’
Süreç ile ilgili bilgiler veren KOÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Karadeniz, koronovirüs pandemisinde pek çok insan kaybı yaşandığını belirtti. Türk akademisyenler olarak, sağlık sorunlarına çözüm üretme amacıyla harekete geçtiklerini ifade eden Karadeniz, özellikle SMA ve ALS hastalarının sürekli cihaza bağlı olmalarının getirdiği zorlukları dile getirdi. Ayrıca, kalp masajının teknik olarak zorlu ve efor gerektiren bir işlem olduğunu vurguladı ve bu süreçte bir cihaz geliştirmeye yönelik çözüm arayışına girdiklerini anlattı.
