İmamoğlu’na İddia: Erdoğan’a İftiradan Dava Açıldı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Özer’in “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan tutuklandığı bilgisi yer aldı. Bu durum, siyasi arenada önemli bir tartışmanın fitilini ateşlemiş durumda.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ekim 2024 tarihinde Özer’in tutuklanmasını protesto etmek amacıyla düzenlediği mitingde, Erdoğan’a yönelik asılsız ithamlar içeren ifadeler kullandığını öne süren dilekçede, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı’nın kişilik haklarını ihlal ettiği iddia edilmiştir. Dilekçe, İmamoğlu’nun Erdoğan’ı kamuoyu önünde küçük düşürme amacı taşıdığını ifade etmektedir.
Dilekçeye göre, İmamoğlu’nun kullandığı “eli sopalı” ve “karanlık hamlenin peşinde koşan bir iktidar” gibi ifadeler, yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın itibarını zedelemekle kalmamış, aynı zamanda halkı kin ve nefrete sürüklemiş, gerçekleri saptırmıştır. İmamoğlu’nun konuşmasının ilgili kısmı ve bu bölüme ait video kaydı da dilekçede yer almaktadır.
İmamoğlu’nun ifadeleriyle Erdoğan’ın toplumsal açıdan şeref ve itibarını zedelediği ifade edilirken, dilekçede şu ifadelere yer verilmektedir: “Yapmış olduğu ithamlarla müvekkilimi halkın gözünde bir hedef haline getirmeye çalışmıştır. Müvekkilim Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, demokratik seçimlerle göreve geldiği günden bu yana özveriyle çalışmalarını sürdüren, halk tarafından yoğun sevgi ve hayranlıkla desteklenen bir liderdir. Davalı ise konuşması boyunca müvekkilimin ‘Beni seçmezseniz, sizin seçtiklerinize görev yaptırmam. Onları hapse atarım. Size hayatı dar ederim diyen şantaj sopanız mı var?’ gibi mesnetsiz çok sayıda somut olgu isnadıyla ağır hakaretlerde bulunmuştur. Ayrıca, “‘Bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan bir iktidarla karşı karşıyayız. Uyduruk sebeplerle terörist ilan edip, tutuklayıp Esenyurt’u kayyuma emanet ettiler.’ şeklinde diğer ifadesi ile yargı sürecinin müvekkilin manipüle ettiği ima edilmiş ve bağımsız yargıyı sanki müvekkil yönlendiriyormuş gibi devletin en güvenilir erklerine iftira atarak güvensiz bir ortam yaratmaya çalışmıştır.”
Dilekçede, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı’na karşı kullandığı ifadelerin siyasi görevleriyle bağdaşmadığı ve kötü niyetli bir algı operasyonu olduğu ayrıca vurgulanmıştır. Dilekçede şu ifadelere de yer verilmiştir: “Demokrasi ile seçilmiş meşru bir yönetim makamında olan müvekkilimin yıllardır yapılan seçimlerde elde ettiği başarıları kabullenememiş gibi İmamoğlu, kamuoyunda müvekkilimin ‘Seçimlerde eli sopalı’ olduğu izlenimini uyandırmaya çalışmıştır. Bu durum, onun halkın her kesimini kucakladığı algısıyla da büyük bir tezat oluşturmaktadır. Akıl dışı ve küçük düşürücü ifadeleri, hitap ettiği topluluğu galeyana getirmeyi amaçlamaktadır.”
Dilekçenin sonunda, açıklanan nedenlerle davanın kabul edilmesi talep edilerek, 1 milyon lira manevi tazminatın olay tarihi olan 31 Ekim 2024’ten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesi, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi talep edilmiştir.
Editör: Haber