Ekonomi

Trump ve Powell: Fed İlişkisi Gergin mi?

ABD seçimlerinde Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ile olan ilişkileri de gündeme getirmiştir. Trump, önceki döneminde Powell ile gergin bir ilişki yaşamıştı. Trump’ın tekrar başkan olması, Powell ile olan ilişkilerin nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlik yaratırken, Fed Başkanı Powell ilk basın toplantısında önemli mesajlar verdi. Powell, Trump’ın ekonomik politikasına karşı direneceği mesajını vererek adeta bir demokrasi dersi sundu. Fed’in faiz kararları sonrasında yaptığı açıklamada, Trump’ın kendisini görevden alma yetkisine sahip olmadığını ve istendiği takdirde görevini bırakmayacağını ifade etti. Powell’ın görev süresi Mayıs 2026’da sona erecek ve o zamana kadar Trump yeni bir Fed Başkanı atama hakkına sahip olacak. Böylece Trump, başkanlığı süresince en az bir kez daha Fed başkanını değiştirme fırsatını elde edecek.

SONUÇ YOKSULLUK

Son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan yüksek enflasyon ve artan yoksullaşmanın temel sebeplerinden biri, Merkez Bankası’nın bağımsızlık statüsünün kaybolmuş olmasıdır. 2016 ile 2024 yılları arasındaki sekiz yıllık süreçte, Fatih Karahan’ın atanmasına kadar toplam beş başkan görev yapmıştır. Bu süre zarfında, başkanlar ya düşük faiz ısrarından kaynaklanan yüksek enflasyonun suçlusu olarak gösterilmiş ya da enflasyonu kontrol altına almak için uygulanan yüksek faiz politikalarının ardından görevden alınmıştır. 2018 yılında yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Cumhurbaşkanı’na Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanını değiştirme yetkisi tanımaktadır. Mevzuata göre, TCMB Başkanı dört yıllık bir süre için Cumhurbaşkanı kararıyla atanır.

Antidemokratik sistemin doğası

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, bu bağlamda Trump’ın Powell’a daha hızlı faiz indirme talebiyle baskı yapma ihtimalinin bulunduğunu belirtmekle birlikte, Fed başkanlarını görevden alma yetkisinin olmadığını ifade etti. Kozanoğlu, Türkiye’de ise merkez bankası başkanlarının kolaylıkla cumhurbaşkanı tarafından görevden alınabildiğini vurguladı. Bu durum, genellikle ekonomi üzerindeki olumsuz gelişmelerin sorumluluğunu TCMB başkanlarına yükleme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Kozanoğlu, bu durumu Türkiye’nin anti-demokratik Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’nin doğasıyla ilişkilendirerek, keyfi uygulamalara kapı araladığını belirtti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu