CHP’li Bülbül, 9. Yargı Paketi’ne Tepki!
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, bugün başlayan 9. Yargı Paketi görüşmelerinde konuştu.
Görüşülen yargı paketinde, Anayasa’nın 2, 7, 10, 11, 13, 35, 38, 40, 41, 88, 90, 124, 153 ve 169. maddelerin aykırılık tespit ettiklerini söyleyen CHP’li Bülbül, AKP döneminde hazırlanan torba yasalara şöyle tepki gösterdi:
“Açıkça görebildiğimiz üzere, Anayasa’ya uygunluğu denetlenmemiş bir teklifle açıkça karşı karşıyayız. ‘Dokuzuncu yargı paketi’ adıyla bilinen 38 maddelik teklifi incelediğimizde, 20 farklı kanunda değişiklik öngören bir torba yasa olduğunu görüyoruz.”
“YARGININ BAĞIMSIZLIĞI ORTADAN KALKTI, SARAY’A BAĞLANDI”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ye birlikte yasamanın etkisiz hale getirildiğini söyleyen CHP’li Bülbül, yasalarla ilgili açıklamaları bakanların yapmasına da tepki göstererek, “Yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının ortadan kalktığı Saray’a bağlandığı bu etkisiz bir yasama faaliyetiyle birlikte, Milli Eğitim Bakanı tarafından da ‘Biz hazırladık, Meclise gönderdik’ denilecek kadar Anayasa’ya aykırılığı açıklayabilecek bakanların olduğu bir dönemden geçiyoruz. Adalet Bakanı da 9. Yargı Paketi’yle ilgili birçok açıklamada bulundu. Saray bölgelerinden taslak sızdırıldı.
“BENİ DEĞİL MEHMET UÇUM’U ELEŞTİRECEKSİNİZ”
AKP milletvekilleri “Saray” sözlerine tepki göstermesine yanıt veren CHP’li Bülbül, şunları söyledi:
“‘Saray’ demek Cumhurbaşkanlığı hükamet sistemin de şu anda yasamayı ve yargıyı tek elde vesayet altında yöneten bir kurgu duyorum. Açık ve net söylüyorum. Biz saraya karşıyız, sarayın iktidarına karşıyız. Arkadaşlar, sarayda bulunan Mehmet Uçum’un açıklamalarını ‘Anayasa ve yargı reformuyla ilgili açıklamalarını, değerlendirmelerini reddediyoruz’ demiyorsunuz. Gelip de milletvekili olarak ‘saray’ dediğim için beni eleştiriyorsunuz. İlk önce geleceksiniz Anayasa konusunda yeni yargı reformu konusunda açıklaması bulunan yetkisiz yetkili Hukuk Kurulu Başdanışmanı Mehmet Uçum’un açıklamalarına karşı koyacaksınız.”
“İSMİ BİLE BELLİ OLMAYAN KANUN”
AKP dönemi kanunlarının isimlerinin bile belirsiz olduğunu söyleyen Bülbül, “Kanun teklifinin adı bile, gelen kanun teklifinin adı bile ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ olarak belirlenmiş yani kanunun adı bile yok. İsmi bile belli olmayan kanun, torba yasa hukuk devleti anlayışının yansıması ve ürünü olabilir mi?” diye konuştu.
“KANUNA İHTİYAÇ OLMADIĞI KANAATİ YAYGIN DURUMDA”
Görüşülen yargı paketinde, kadının soyadı, kamulaştırma, soybağının reddi, ormanlar gibi pek çok maddede Anayasa’nın 2, 7, 10, 11, 13, 35, 38, 40, 41, 88, 90,124,153 ve 169. maddelerine aykırılık tespit ettiklerini belirten Bülbül şöyle konuştu:
“Anayasa Mahkemesinin norm iptal kararlarını yani nerede düzenliyorsunuz? Soyadı Kanunu’nun aynısını getirdiniz. ‘Ancak’ ın yerine ne dediniz? ‘Şu kadar ki’ dediniz , aynı noktaya getirdiniz. Anayasa Mahkemesi kararlarını ve gerekçelerini de yerine getirmiyorsunuz yani Anayasa Mahkemesi iptal kararları vermese kanuna gerek dahi duyulmayacak. Kararname devleti hâline gelmiş durumda. ‘Kararname devleti’ diyorum, her konuda tek adamın imzasıyla düzenlemeler yapılıyor arkadaşlar. Meclise ihtiyaç olmadığı kanaati yaygın durumda. Kanuna ihtiyaç olmadığı kanaati yaygın durumda.”
“ANAYASA’YA AYKIRI KANUNLARI GETİRMEK ALIŞKANLIK HALİNE GELDİ”
“Hukuka aykırı, Anayasa’ya aykırı kanunları getirme olayı bir alışkanlık haline geldi. 7 ve 8. yargı paketinde de böyle oldu. 9. yargı paketinde de aynı şeyleri görüyoruz. Bu konuda biz durmayacağız, siz Anayasa’ya aykırı getireceksiniz, biz Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz. Meydanlar, vatandaş, emekli, esnaf, işsiz, atanamayan öğretmen ne dedi? ‘Bu memleketi siz idare edemediniz, 31 Mart’ta gerekli cevabı verdik, gelecek seçimde de gerekli cevabı vereceğiz’ dedi.
“GERİ ÇEKİLMESİNİ CHP ADINA TALEP EDİYORUZ”
“Sonuç olarak yasama dönemi tam biterken, vatandaş, ‘Yargı paketi yargı paketi! Özgürlükler gelecek’ diye beklerken alelacele sunulan, Türkiye Barolar Birliği, meslek kuruluşlarıyla, üniversitelerle, STK’lerle, paydaşlarla tartışılmadan, katılımcılık yok sayılarak hazırlanan, AYM kararlarını hiçe sayan, Anayasa’nın lafzına ve ruhuna açık bir biçimde aykırı olan bu yasa teklifinin İç Tüzük’ün 38. Maddesi gereğince maddelerin müzakerelerine geçilmeksizin geri çekilmesini CHP adına talep ediyoruz.”