Siyaset

Kürt-Türk İlişkileri İçin Tarihi Fırsat!

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır’da düzenlenen bir halk buluşmasına katıldı. Buluşma, Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi‘nde gerçekleştirildi. Etkinliğe çok sayıda DEM Parti milletvekili, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Ayşe Serra Bucak Küçük ve Doğan Hatun, DEM Partili belediye başkanları ve birçok yurttaş katılım gösterdi.

Toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, Türkiye’deki Kürt meselesinin çözümü için tarihi bir fırsatın mevcut olduğunu belirtti. Türk-Kürt ilişkilerini geçmişten günümüze değerlendiren Bakırhan, “Türkiye’deki en temel meselelerden biri Kürt sorunudur. Bu sorunun çözümünde tarihsel bir fırsat var. Türk-Kürt ilişkileri, Türklerin Anadolu’ya girdiği günden bu yana incelenmelidir. Bu ilişkiler doğru temelde her zaman yeni süreçlerin başlangıcına vesile olmuştur,” ifadelerini kullandı.

Bakırhan, tarihsel olayları örnek vererek, “Malazgirt’tan Kurtuluş Savaşı’na kadar olan dönemde, Kürtlerle saygın ve onurlu ilişkiler her zaman Türkiye’de yaşayan halkların ve inançların yararına sonuçlar doğurmuştur. Ancak bazıları bunu görmemiştir veya görmek istememiştir. Kürt ve Türk tarihsel ilişkilerinin kendi iktidarları için araçsallaştırıldığını belirtti. Yeni süreçte bu ilişkilerin ya reddedileceğini ya da demokratik bir zeminde yeniden ele alınacağını vurguladı.

‘Süreç henüz bir tartışma düzeyindedir’

Bakırhan, konuşmasının büyük bir kısmını yeni sürece ayırarak, şu ifadeleri kullandı: “Yakın zamanda bu mesele için önemli bir fırsat doğdu. Abdullah Öcalan, 44 aydır hukuksuz bir şekilde ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmüyordu ancak Ömer Öcalan ile yapmış olduğu görüşme önemli umutlar yarattı. Öcalan, bu meselenin diyalog ve müzakere ile çözülmesini istiyor. Onun partisi de bu konuda açıklamalarda bulunarak Öcalan’ı işaret etti.”

‘Biz zaten müzakere için varız’

Bakırhan, bu yeni zeminlerin nasıl değerlendirileceğinin zamanla göreceğini vurguladı ve mevcut durumu sorguladı. “Bugünden, muhatap olmaksızın sorunlar tartışılmakta. Süreç hala bir tartışma düzeyindedir. İktidarın ve ona bağlı aktörlerin ne kadar tutarlı ve samimi olduğunu bilmiyoruz. İkili bir diplomasi yok, bunu basın üzerinden değerlendiriyoruz. Biz, bu tartışmaların bir sürece dönüşmesini istiyoruz. Çünkü biz müzakere için buradayız. Barışı toplumsallaştırmak gerekiyor, asıl barış Türkiye halkları içinde sağlanacaktır.” şeklinde konuştu.

‘Barış, herkesin talebi olmalı’

Bakırhan, süreçte rehavete kapılmamak gerektiğine dikkat çekerek, şu uyarıyı yaptı: “Aksi taktirde, geçmişte olduğu gibi bir başka durumla karşılaşabiliriz. Biz Gücümüz, sözümüz ve örgütlülüğümüzle bu süreci yaratan olmalıyız. Barış, sadece Kürtlerin yararına bir meselesi değildir. Herkesin ortak talebi haline getirilmesi gerekmektedir.”

Bakirhan, sözlerini, “Sizler, Türkiye’de bu mesele konusunda sesinizi duyurmalısınız. Barış sadece Kürtler için değil, tüm halklar için bir kazanım olacaktır. Bu süreci yaratan, zemin oluşturan bizler ol

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu