Sağlık

Kardelen’in Skolyoz Mücadelesi: Yüzde 96 Eğrilik!

Skolyozla Mücadele: Kardelen Akbay’ın Zorlu Süreci

İzmir’de yaşayan 48 yaşındaki Fadime ve 55 yaşındaki Abdullah Akbay çifti, 5 yaşındaki kızları Kardelen Akbay için zorlu bir sürecin başlangıcını yaşadılar. Kardelen’e çocuk yaşta skolyoz tanısı konmuştu ve bu durum, ailenin yaşamında önemli bir değişiklik yarattı. Düzenli kontrol ve tedavi süreçlerine katılan Kardelen’in skolyoz eğrilik derecesinin yıllar içinde artış göstermesi, ailesinin endişelerini daha da artırdı.

Pandemi dönemi, Kardelen’in tedavi sürecinde büyük bir aksama yarattı; hastane kontrolüne gidilemedi ve bu da skolyozun ilerlemesine sebep oldu. Kontrolden sonra yapılan ölçümde Kardelen’in eğrilik derecesinin yüzde 85’e kadar çıktığı belirlendi. Bu durum, kızlarının günlük yaşamını tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kılarak, ailenin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiledi. Özellikle hareket kısıtlılığı, Kardelen’in sosyal yaşamını ve genel yaşam standartlarını olumsuz yönde etkiledi.

Akbay ailesi, Kardelen için uygun bir tedavi yöntemi ve doktor arayışına girdi. Ancak ne yazık ki, 1,5 yıl boyunca ameliyat edebilecek bir doktor bulmaları mümkün olmuyordu. Bu süre zarfında Kardelen’in skolyoz eğrilik derecesi daha da kötüleşerek yüzde 96’ya ulaştı. Aile, kızlarının durumunun kritik bir noktaya geldiğini düşündükçe daha fazla zorlandılar. Kardelen’in sıkıntılı durumu, hem ailenin psikolojik hem de fiziksel sağlık üzerinde büyük bir yük oluşturdu.

DHA’nın Kardelen Akbay’ın durumu ile ilgili yaptığı haber; toplumda büyük bir yankı uyandırdı. Skolyoz, çoğu zaman göz ardı edilen bir sağlık sorunu olmasına rağmen, Kardelen’in hikayesi bu sorunun ciddiyetini gün yüzüne çıkardı. Aile, haberin ses getirmesiyle birlikte daha fazla destek ve ilgi gördü. Bunun yanında, hoş karşılamadığı sağlık sistemi tarafından gereken ilgi ve yardımın bir an evvel sağlanması için başka kapılar da açıldı.

Sonuç olarak, Kardelen Akbay’ın hikayesi, sağlık sisteminin öngörüsüzlüğü ve hasta ailelerinin yaşadığı güçlükler üzerine dikkat çekmektedir. Aileler, çocuklarının sağlığı için savaşırken desteklenmeye ve doğru tedavi yöntemlerine erişim hakkına sahip olmalıdır. Kardelen’in durumu, sadece onun değil, benzer sorunlar yaşayan birçok çocuğun tedavi edilmesi ve sağlık hakları açısından bir çağrı niteliği taşımaktadır. Yeni bir tedavi sürecinin kapıları açıldığında, ailenin umutla bekleyişinin nasıl bir sonuca dönüşeceği ise merak konusu olmaktan öte, toplumun da dikkatini çekmesine neden oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu