Chatbotlar ve Yabancı İçerikler: AI Bubble Oluşumu
![](https://omedyam.com/wp-content/uploads/2024/07/chatgptnin-aklina-uyulur-mu-780x470.jpg)
Yaklaşık iki yüz elli yıl önce Immanuel Kant, “insanın kendi aklını bir başkasının rehberliğine başvurmadan kullanamayışını” eleştirdi ve böyle bir akıl kullanımını başka birinin rehberliğine bağımlılığın temel nedenleri arasında gördü. Bu bağlamda, Kant’ın bu düşüncesine saygı duyulmalıdır. Günümüzde, bağımsız ve eleştirel bir bakış açısı kazanmanın önündeki en büyük engellerden biri, insanların kendi akıllarını cesurca kullanmalarıdır. Ancak, bu cesareti gösterememenin ardındaki etkenler, Kant’ın düşündüğünden daha derindir. Kendi aklını kullanarak öz yaşam pratiğine uygun bir bilinç kazanmaktan uzaklaşan birey, bilincine yabancı içeriklerin eklemlendiği, adeta bir otomata dönüşür. AI chatbotlar da bu yabancı içeriklerin kaynaklarından biridir artık. Bu chatbotların, kullanıcı sayıları ve kullanım alanları, gelişim düzeyleri bakımından henüz büyük bir etkiye sahip olmasalar da, çok yakın bir gelecekte kazanmaları beklenen etki şimdiden endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Bireyin düşünsel her adımını tek bir merkeze danışarak varlığını ona tabi kıldığı bir gelecek, pek olumlu bir senaryo gibi görünmüyor. Dolayısıyla, chatbotlar üzerine daha fazla tartışmalar yapılmalıdır.
AI meselesi son zamanlarda küresel düzeyde ana gündem maddelerinden biri olmuştur. Bu konu işlenirken en dikkat çekici nokta, AI’ın şu anda sahip olduğu varlık değil, gelecekteki potansiyeliyle anılmasıdır. Şu anda yapılamayan ama ileride yapılabilecek fiiller, çeşitli gösterilerle sanki zaten yapılmış gibi sunulmaktadır. Bu durum, 1995-2000 yılları arasındaki Dot-com Bubble’ını hatırlatmaktadır. Karşımızda planlı ve plansız bir şekilde şişen bir AI Bubble bulunmaktadır. AI Bubble yaratmanın kapitalist toplum ilişkilerine ne faydalar sağlayabileceği sorusu önemlidir. AI Bubble’ın arkasındaki iki ana itki, teknoloji kaynaklı malzeme sağlamanın, hâkim toplumsal ilişkileri ve kurucu özneleri yenilmez olarak konumlandırması ve ekonomik fırsatlar yaratmasıdır.
AI Bubble sayesinde, AI sektörü için ucuz, etkili ve geniş bir reklam ortamı oluştuğu söylenebilir. Bu ortamın yarattığı ivme ile AI sektöründe talep gün geçtikçe artmaktadır. AI odaklı şirketler, Ar-Ge çalışmalarına daha fazla kaynak ayırmaktadır. AI temalı hisse senetleri, borsa yatırım fonları ve coinlerin popülerliği artmaktadır. AI’nın finans alanında ne kadar önemli bir hacme sahip olduğu, ABD borsalarındaki gelişmelerle doğru orantılıdır.
Özetlemek gerekirse, AI’nın sunduğu imkânlar, AI Bubble’ın etkisinden sıyrılarak daha iyi anlaşılabilir. AI Chatbotların potansiyeli ve taraflılığı hakkında daha fazla tartışma yapılmalıdır. ChatGPT gibi chatbotların tarafsızlığı sorgulanmalıdır. Chatbotların taraflılığı, özellikle sosyal içerikli konularda önemli bir sorundur. Chatbotların bilgi aktarımında etkili olabilecekleri gibi, maddi hataların da yayılmasına neden olabileceği unutulmamalıdır. Chatbotların veri kümesindeki bilgilerin belirli bir sınıfsal perspektife göre işlendiği unutulmamalıdır. Chatbotların akıl uymasının sonuçları düşünülmelidir. Chatbotların bilgi aktarımında insan bilincinden beslenmesinin önemli sonuçları olabilir. Chatbotların işlediği bilgilerin sınıfsal bakış açısından etkilendiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, chatbotların kullanımının etkileri ve taraflılığı, daha ciddi bir şekilde ele alınmalıdır.