Amerikan medyasında yer alan haberlere göre, Wall Street Journal gazetesinin üst düzey yetkililere dayandırdığı bilgiler doğrultusunda, Biden yönetiminin Suriye yaptırımlarını kısmen hafifletme kararı alacağı öne sürüldü. Bu durum, ABD’nin Suriye’deki insani yardımlar üzerindeki kısıtlamaları azaltma isteğini yansıtıyor.
ABD, Suriye topraklarında Cihatçı HTŞ’nin liderliğini yaptığı gruplara karşı temkinli bir yaklaşım benimserken, aynı zamanda bu ülkedeki geçiş sürecine yönelik desteğini sürdürüyor. Washington yönetimi, Suriye’de insani yardımları artırmak amacıyla uygulanan yaptırımları hafifletmeyi gündemine almış durumda. Bu bağlamda, yaptırımların insanlara ulaşan yardım çalışmalarını engellediği düşünülerek bir değişim yaşanacağı açıklandı.
İNSANİ YARDIMLAR SERBESTLEŞECEK
Suriye’deki Esad yönetimine karşı uygulanan insani yardımlar üzerindeki yaptırımların hafifletilmesi öncesinde yapılacak ilk adım, bu yardımların önündeki engellerin kaldırılması olacak. ABD’li yetkililer, bu yaptırımların ilk aşamada altı aylık bir süre boyunca hafifletileceğini ve bu süreçte ülkedeki gelişmelerin dikkatlice izleneceğini ifade etti. Bu süreçte, Suriye’nin insani yardım ihtiyacı ve genel durumu günbegün değerlendirilecek.
Wall Street Journal’a konuşan yetkililer, geçtiğimiz hafta sonu ABD Hazine Bakanlığının, Suriye’ye su, elektrik ve diğer insani malzemeler temin edecek firmalara ve gruplara “muafiyet” tanıyan yetki belgeleri verdiğini belirttiler. Bu durum, Suriye’deki insani yardım faaliyetlerinin önündeki bazı engellerin kaldırılmasının ilk adımı olarak değerlendiriliyor.
Biden yönetiminin bu adımı atması, Suriye’deki insani yardım krizini hafifletmeye yönelik önemli bir adım olarak görülüyor. Her ne kadar Cihatçı HTŞ gibi grupların varlığına dikkat edilse de, ABD’nin Suriye’deki insanlara yardım ulaştırma konusunda kararlılığını sürdürmesi dikkat çekici. Yani, ABD’nin bu pratik hamlesi, sadece siyasi bir mesaj değil, aynı zamanda savaşın ve krizlerin etkilediği milyonlarca insana ulaşma çabası olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Biden yönetiminin Suriye’ye yönelik yaptırımları hafifletme kararı, insani yardım çalışmalarını destekleyen bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu karar, hem ABD’nin uluslararası alandaki insani sorumluluklarına olan bağlılığını göstermekte hem de Suriye’deki krizin daha da derinleşmesini önlemeye yönelik bir çaba olarak değerlendiriliyor. Hükümet, bu sürecin takip edilerek, ortaya çıkacak sonuçları ve tepkileri en iyi şekilde değerlendirerek hareket edeceğini belirtiyor.
