Cumhurbaşkanı tarafından 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü ve BM Teşkilatı’nın 79. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yapılan açıklamada, Gazze ve diğer çatışma bölgelerinde hayatını kaybeden BM görevlilerinin rekor seviyelere ulaştığı belirtildi. Bu günlerde barışı koruma misyonlarına saldırılar ve Genel Sekreter’in “istenmeyen adam” ilan edilmesi gibi olaylarla Teşkilat’ın buruk bir şekilde kuruluş yıl dönümünü kutladığı ifade edildi. Bu süreçte dünyanın dört bir yanındaki çatışmalar, açlık, yoksulluk, İslam ve yabancı düşmanlığı ile ırkçılık gibi sorunlarla başa çıkma sorumluluğunun her geçen gün arttığı vurgulandı.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi dahil tüm organlarının görevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli şartların sağlanması gerektiği belirtildi. Gelecek kuşakları savaşlardan korumak amacıyla kurulan Birleşmiş Milletler’in, Türkiye’nin de kurucuları arasında yer aldığı ve Güvenlik Konseyi’nin faaliyetlerinde atalet içinde olduğu ifade edildi. Gazze soykırımını durduracak adımların atılamadığı ve uluslararası hukukun gerektirdiği önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.
Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler’in çok taraflılığın mihenk taşı olarak gördüğü ve uluslararası sistemin adalet, eşitlik ve dayanışma ilkeleri temelinde güçlendirilmesine destek olmaya hazır olduğu belirtildi. Teşkilat çatısı altında yapılan çalışmalara katkıda bulunmaya devam edileceği vurgulanırken, Türkiye’nin BM ile pekişen işbirliğinin somut örneklerinin arttığına dikkat çekildi. İstanbul dahil olmak üzere ülkede artan BM varlığının, işbirliği bağlamında somut bir adım olduğu ifade edildi.
