Bahçeli ve Erdoğan: Fikir Ayrılığı ve Erken Seçim?

Eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili Şamil Tayyar, sosyal medya üzerinden dikkat çekici bir paylaşımda bulunarak Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıyla ilgili önemli değerlendirmeler yaptı.
Tayyar, Bahçeli’nin açıklamalarını ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, özellikle Esenyurt, Mardin, Batman ve Şanlıurfa’da Halfeti belediyelerine atanan kayyumları eleştirerek, Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arasındaki iletişim eksikliğini vurguladı. Tayyar, sosyal medya hesabında şunları kaydetti:
“Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışından Cumhurbaşkanımızın önceden haberi yoktu. Bugün anlıyoruz ki kayyum atamasından da Devlet Beyin önceden haberi yok. Cumhurbaşkanımız bir haftalık sessizlikten sonra Devlet Beye övgüler dizerek önerisini zarifçe rafa kaldırmış, arkasından kayyum atamaları gerçekleşmişti.”
Tayyar, bu durumun hali hazırda var olan siyasi gerilimlerin bir yansıması olduğunu belirterek, “Bugünse Devlet Bey, aynı zarafetle Cumhurbaşkanımızın adaylığına destek verip Öcalan önerisini tekrarlayarak kayyum politikasına set çekti” ifadelerini kullandı. Bu durumun iki lider arasındaki fikri çatışmayı derinleştirip derin bir soruna yol açabileceğini kaydetti ve erken seçim tartışmalarını gündeme getirdi.
Son dönemde Bahçeli ile yakın çalışan Mümtazer Türköne’nin Bahçeli’nin konuşmasının hemen ardından kaleme aldığı yazıya atıfta bulunan Tayyar, bu yazıda Türköne’nin “Devlet, hükümete karşı” ifadesiyle durumu değerlendirdiğini hatırlattı. Tayyar, “Erdoğan ile Bahçeli arasındaki pinpon maçını hükümetle devlet arasında nefes kesen bir karşılaşma olarak takip etmelisiniz” dedi.
Tayyar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hata yaptığını iddia eden Türköne’nin, Bahçeli ile uzlaşmanın erken seçim olasılığını artırabileceğini belirttiğini de paylaştı. Bu noktada, Tayyar, Devlet Bahçeli’nin ruh halinin ve siyasi stratejisinin, Türk siyasi hayatında önemli bir yer tutması gerektiğini düşündüğünü ifade etti.
Tayyar bu düşüncelerini şu sözlerle sonlandırdı: “Öcalan ve kayyum arasında savrulan politikaların Cumhur İttifakı içinde fikri ayrılığa yol açtığı ortada. İki liderin bir araya gelip ortak politikada mutabakat aramalarını elzem görüyorum; hem ülkenin hem ittifakın hayrına olur.” Bu şekilde yazdığı düşüncelerin yalnızca bir tahmin değil, aslında mevcut siyasi ortamdan kaynaklanan gerçekler ve kaygılar olduğunu vurguladı.