Tiflis’teki Protestolar: Avrupa Birliği ile İlişkiler Tehlikede mi?
Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te, hükümetin Avrupa Birliği (AB) ile müzakereleri dört yıl süreyle askıya alma kararına karşı düzenlenen protestolar, dördüncü gecesinde de hükümet karşıtlarının sokakları doldurmasıyla devam etti. Rustaveli Caddesi’nde toplanan göstericiler, havai fişekler atarak polisle çatışmalar yaşadı. Olaylar sırasında polis, tazyikli su ve biber gazı kullanarak protestocuları parlamento binasından opera binasına doğru geri çekilmeye zorladı.
Protestolar, Perşembe günü Başbakan Irakli Kobakhidze’nin AB müzakerelerini dondurduğunu açıklamasının ardından patlak verdi. Bu karar, birçok kişi tarafından “diktatörün aldığı Rusya yanlısı bir karar” şeklinde değerlendirildi ve binlerce kişi sokaklara dökülerek itirazlarını dile getirdi.
Gösterilerin etkisi, Karadeniz kıyısındaki Poti limanına giden yolların kapatılmasına neden oldu. Khashuri gibi yerleşim yerlerinde iktidardaki Gürcü Rüyası parti ofislerine yönelik protestolar düzenlendi; bazıları bu ofislerin içine girdiler.
AB ve Rusya’nın Tepkileri
Tiflis’teki olaylarda 113 polis memurunun yaralandığı bildirildi, ancak gözaltına alınan göstericilerin sayısı hakkında net bir bilgi henüz verilmedi. Muhalefet grupları, halkı işyerlerinden izin alarak protestolara katılmaya teşvik etti. Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili ise geçen ay yapılan parlamento seçimlerinin hileli olduğunu öne sürerek bu seçimlerin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne baskı yapılması çağrısında bulundu.
Zurabişvili, hükümetin Avrupa ile bütünleşme sürecinden uzaklaşmasının ülkenin demokratik değerlerini tehlikeye attığını ifade etti. Yeniden Başbakan seçilen Irakli Kobakhidze ise Cumhurbaşkanı’nın görevden alınmasını savundu. Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Kaja Kallas, protestoculara destek vererek “Gürcistan halkının Avrupa geleceği için yaptıkları tercihin yanındayız,” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Rusya, Gürcistan’daki protestoları dikkatle izliyor. Eski Devlet Başkanı Dmitry Medvedev, ülkenin “hükümeti devirme girişimi” ile karşı karşıya olduğunu ifade ederek, “Gürcistan hızla Ukrayna’nın yolundan gidiyor, karanlık bir uçuruma sürükleniyor,” dedi. Kremlin’den ise henüz herhangi bir resmi açıklama yapılmadı; Rusya, Batı’yı eski Sovyet ülkelerinde devrimleri kışkırtmakla suçlamaktadır.
Hükümetin Savunması ve Protestocuların Tepkisi
Gürcü Rüyası hükümeti, müzakerelerin dondurulması kararını ülkenin egemenliğini koruma çabası olarak savundu. Ancak protestocular, bu durumun hükümetin Batı ile ilişkileri kopartması ve Rusya’nın etkisi altına dönmesi anlamına geldiğini belirttiler. Ayrıca hükümet, “yabancı etki ajanları” yasası ve LGBT haklarını sınırlayan düzenlemelerle de eleştirilerin hedefi oldu.
AB ve ABD, Gürcistan’ın Batı ile entegrasyon hedefinden uzaklaşmasından büyük kaygı duyduklarını ifade ettiler. Avrupa Birliği’ne aday bir ülke olan Gürcistan, aynı zamanda NATO üyeliği konusunda da söz almıştı. Bu bağlamda, yürütülen müzakerelerin askıya alınması, uluslararası ilişkilerde derin endişelere yol açtı.
